Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Aşkın yaşı olur mu?
Sezon: 2 Bölüm: 33

Merhabalar,

Günlerden pazartesi yine bir Paramparça gecesi; fırtınaların, esintili  günlerin gürültüsünü hissettiğimiz bir bölüm daha izledik. 33. bölümün, sezonun ilk bölümünden daha iyi olduğunu rahatça söyleyebilirim. Bu hafta mesela Harun’u iyice tanımaya başladık, ki Candan ile ne gibi bir alakası olduğu hakkındaki tahminim tamamen tuttu.

Harun’a henüz ısınamadım, bir de bu bölümde ne yalan söyleyeyim Cihan’ın karşısına çıkmasını beklemedim değil. Onun dışında Gürpınar ailesinin bol esintili yalı hayatını izlemek epey zevkliydi.

Çiçekleri vazoya koyar mısın?

Belli ki Dilara Gülseren’i her fırsatta aşağılamayı kendisine adet edinmiş ve vazgeçmeye de niyeti yok. Arkadaşlarının yanında ona hizmetçi muamelesi yapması da elbette ki bu durumun bir göstergesi. Ne olursa olsun aşağılanmak hiç de kabullenilebilir bir şey değil.

Gülseren bu gece hep aşağılandı. Hem Dilara hem de Rahmi epeyce  yüklendiler. Dilara’yı anladık tamam, kocası tarafından ilgi göremeyen kadın bu yola başvurur artı bir de kocasının sürekli sevdiğim kadın dediği kadınla sırf çocuğu için de olsa aynı evde yaşıyorsa...

Rahmi’ye gelirsek burada tek yorumum Rahmi acaba ne zaman unuttu gözyaşları içinde kapısına gidip Gülseren’den özür dilediği günleri? Gülseren’in  yerinde ben de olsam aynen ben de Rahmi’ye bunu sorardım. Rahmi Dede ne oldu da yine Gülseren’e böyle kötü davranıyor?Artık Gülseren’in üzerine bu kadar gidilmesin, bu kadar aşağılanma yeter.

Yüzsüzlüğün de bu kadarı!

Bu noktada elbette ki Candan’dan bahsediyorum. Yaşanan bir sürü olaydan sonra Candan Harun’a yaranmak için deyim yerindeyse ağzıyla kuş tutmaya çalışıyor. Dilara’dan özür dilemeye yalıya gelmiş, bir de “En yakın arkadaşımın sen olduğunu anladım,” falan diyor. Bu yaptığına  yüzsüzlük denmez mi? Bakalım Candan ve Harun ikilisi planlarını nasıl yürütecekler? Dilara umarım tez zamanda Candan’ın planını öğrenir. Ama nasıl tepki verir, şimdiden kestirmek güç. Dilara tarafından Candan’ın kirli çamaşırlarının ortaya dökülmesi  güzel olabilir... Bu arada dikkat çeken bir detay daha, Candan ile Harun sekiz aydır birlikteler ve ayrıca garajdaki bombayla dolaylı yoldan Candan’ın bir ilişkisi var gibi. Rahmi’nin  Rusya’daki borcu yüzünden Rus mafyası ile işbirliği bile yapmış olabilir. Çünkü geçen hafta sanki bombanın Rahmi’nin borcu yüzünden patladığı gibi bir algı oluşturdular ama şu da var ki patlatılan neden Cihan’ın arabası? (kafamda deli sorular)

Ozan’a gelecek olursak, geçen sezon babasının oğlu dedim Ozan’a ama bu sezon annesinin oğlu olmuş. Bizim saf masum Ozan’ımız annesinin yalan yanlış dolduruşlarına kanıp babasına yürüyor ve bu 180 derecelik dönüşü beni hiç mi hiç memnun etmiyor. Eski Ozan geri dönmeli acilen çünkü şu anda Ozan sadece iyi bir ağabey olmaktan ileri gidemiyor. Diğer yandan bakıyorum ki hala aklı Müge ‘de, ne buldu bu kızda bir çözebilsek keşke :)

Yeni karakterimiz Harun hakkında ise şimdilik sadece Candan’la bir süredir beraber olduğunu öğrendik fakat bu bize yetmedi elbette; o hala çok gizemli. Cihan başta olmak üzere tüm aileden intikam almak için ona yemin ettiren mevzu ne olabilir? Ayrıca bu geceki mezar sahnesinin sırrı ne, o mezar kime ait? Hayal kim? Korkarım Harun hakkında kafamızda sezon sonuna kadar her hafta farklı farklı soru işaretleri oluşacak. Dilara’yla alakasının, Cihan’a olan düşmanlığının nedeni daha ortaya çıkmamışken şimdi de mezar sahnesi. Bakalım, gizemli insanları seviyoruz nasıl olsa. Harun güzel oldu bu diziye. Barış Falay bu rol için biçilmiş kaftan valla, helal olsun. Barış Falay’a buradan da bir hoş geldin diyeyim…

Evet gelelim tekrar bizim Gürpınar ailesine.

Her şeye rağmen daha da güçlenen aşk bir yana, edilen cesur itiraflar bir yana. Adamın itirafı da kendisi gibi olay “Bu yaşımda aşık oldum.” Denecek söz yok ama Dilara’nın Seyyan Hanım’ın eşsiz sesinden Hasret şarkısı eşliğinde Cihan ile konuştuktan sonra elinde çantasıyla gidişine de şöyle bir içimiz titremiştir muhakkak. Valla Cihan’a şimdi acaba ne desem? İçimden helal olsun yürü be Cihan diyesim de geliyor. Olaylara Dilara tarafından baktığımda durum karmakarışık bir hal alıyor ama.  

Cihan’ın da hayatı çok karışık vesselam şimdi ne desem ki tam Gülseren klasik gitmelerinden birini gerçekleştirirken merdivenlerde Cihan ile karşılaşıp yakınlaştıkları anda Cansu’nun gelmesi tüm dengeleri alt üst etmeye yetiyor. Hazal’ın yürüyememesi yüzünden vicdan azabı bir türlü dinmezken annesiyle babasının yakınlaşmasına sinirlenip yalıyı terkediyor Cansu. Vicdan azabı ne zaman bitecek acaba, meraklardayım. Hazal’ın yürüdüğünü görse de bir rahatlasa.

Cansu’nun yalıyı terkedip Özkan’ın evine gitmesi Cihan’ı çıldırtırken Keriman’ın malikanesinde adeta bayram havası estiriyor.

Güle oynaya çekilen selfieler falan derken öfkeden deliye dönen Cihan kapıda bitiveriyor. Bu sefer neyse ki Özkan’ı yumruklamadan, Cansu’yu kolundan tuttuğu gibi yalıya götürmeye çalışması güzeldi. Fakat burada Cansu da gördükleri sebebiyle Gülseren’i suçluyor “Sen babama yakın olmak için bizi kullandın!”  Ve finale Cansu’nun sözleri damga vuruyor: “Ben Hazal yürüyemediği için vicdan azabı çekerken, siz gidin öpüşmenize bakın !”

Hemen finalden sonra yayınlanan  34. bölümün fragmanını da buraya iliştiriyorum.  Bu haftalık benden bu kadar. Yeni bölümde görüşmek dileğiyle hoşçakalın!

1 2 3 4 5 6 7
Beyaz Gelincik
22/09/2015 15:02
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR