Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
EGO Ajans kimlere kaldı?

Ferisciğimiz dedik, canımız dedik, şu yaptığına bak Sarı Fırtınam. Dicle sana ağlayarak işi bırakıyorum diyor, sen “Yav ne oldu biri bir şey mi yaptı söyle hele alayım façasını” demek yerine tehdit etmeler, dava açarımlar, parmak sallamalar falan çekiyorsun, sinirin geçtikten sonra bile laf sokmaya devam ediyorsun. Olmadı, yakışmadı sana. Dicle’nin istifasına karşı bu ilk tepki ile bölümün başından sinirle başladım bu hafta. Çınar senin asistanının sorununu senden daha çok önemsedi be. Gerçi Çınar zaten buraların en tatlısı, maşallah çıtayı her hafta daha yukarı çekiyor, kalp kalp kalp oldu buralar hep. Jülide'ye rol bulup, onu affettiğini sanmasın diye asistanıyla haber gönderiyor çocuk ruhlu dev ya. Bu arada Çınar'dan haftanın manalı sözü geldi: "Adam sana love bombing yapıyor. Aşk rüşvetiyle ambale oluyorsun, haberin yok" vuhuu Çınar the Love Coach.

Dizide bu haftanın konuğu olan Gökçe Bahadır ile, overworking sanatçıların yaşadıkları zorlu durumlara değinilmiş. Gökçe Bahadır'ı izlemeyi özlemişiz, güzel oldu bölüme tattığı kat. Ama o oradan oraya koştururken ben yoruldum, böyle çalışma temposu mu olur?

Vee... bozulmak ne demekmiş anlayan Barış Bey... Daha önceden de yazdığım gibi, arkadaşlık ve iş ilişkileri arasındaki çizgi epey flu Barış ve Dicle'nin; şimdiye kadar hep Barış'ın yardıma, desteğe ihtiyacı vardı, Dicle ona destek çıkmıştı. Barış, beni yanıltmadı ve Dicle'nin yardıma ihtiyacı olduğunu düşündüğünde moral desteğini sundu, yardım teklifinde bulundu. Bu açıdan artık Barış Dicle'yi hiç düşünmeden harcar şeklindeki korkuların son bulduğunu söyleyebiliriz, çünkü ilişkileri iki yönlü gelişmeye başladı. Ha, ama Dicle önceki geceki sahnenin de etkisiyle Barış'ı güzelce kesip attı, iyi de yaptı. Böylece Barış bütün gün onu düşünür, niye bozuktu, niye konuşmadı diye kendini yer durur. Nitekim durdu da. Akşama kapıda, oh mis :) Ben Barış Dicle'nin neden kapısına geldiğini ve neden defterimi düşürmüşüm bahanesini uydurduğunu anladı sanmıştım ama, görünüşe göre pek anlamamış. Önümüzdeki bölüm Dicle'nin trip sebebini duyunca şok geçirirse şaşırmam. Ha bir de Dicle'nin Feris'in odasının önünden geçerken içeri bakıp Barış'ı görmeye çalışmasını, sonra da yakalanmamak için hızla dönmesini sevdim. Gizli gizli hoşlandığımız kişileri görmek için gözlerimizi radar kıvamına getirmişizdir hepimiz, o heyecanı hatırlamak hoş bir nostalji oldu.

Dicle'nin hayır diyebilen bir kız olmasına bayılıyorum. Barış'ın çaresiz bir iyi niyetle ama hayli dangalakça olan asistanlık teklifine hiç sektirmeden sakin bir hayırı yapıştırıp yoluna devam etmesine bayıldım. Sırf DicBar sahneleri için bayağı heyecanlandım bu hafta, önümüzdeki bölüm için daha da heyecanlıyım. Aklını başına ister istemez toplayacaksın Barışçım, evrimini izlemeyi dört gözle bekliyorum. "Benim kişisel asistanım ol" diye bir de heyecanlı heyecanlı parlak fikrini sunman bana tanıdığım başka şaşkın erkekleri hatırlattı. Bazı erkekler cidden böyle düşünüp düşünüp cin fikirlerle çıkıveriyorlar ortaya, insan acısa mı gülse mi bilemiyor. Kişisel asistanıymış, Robert Downey Jr. sanki bana! Fakat neyse ki Barışoğlan uzatmadan geldi, efendi gibi özrünü diledi. Aferin evladım. AYH şöyle tutkulu bir DicBar itiraflaşması ne güzel olur! Olsun en yakın zamanda pls, tşk.

Nejat, Nejat, Nejat... Sana da iyi gidiyorsun dedik ama 20 yıllık saplığının acısını çıkarırmışçasına bir abartma içine girdin be denetçim. "Hadi seni caz konserine götürüyorum. Hmm kıyafetin mi yok? E ben zaten sana elbise almıştım" derken ben kristal ayakkabı da çıkarır kutudan diye bekledim ama onun daha zamanı var demek ki. Hayır, bir şey değil, korkuyorum bu hırsla Feris'i yedizlere hamile bırakacaksın diye.

Kıraç'taki 180 olmasa da 90 derecelik değişim benim de gözlerimi yaşarttı, ne diyeyim. Dicle'nin istifa kararından gerçekten etkilenmiş olması, Dicle ona ağır ama hak edilmiş laflarını söylerken gözlerinin dolması falan beni şaşırttı. Ama sonra yine Beren de Beren diye kızın kalbini kırarak çok da umutlanmayın dedi bize. Dicle ile giriştikleri Operation: Gökçe aralarında baba-kız bonding gerçekleştirmiştir, bence Kıraç'ın gözleri bir başka bakıyor artık. Son sahnelerde yine kendinden beklenen şekilde "Söyleyemem, evliliğim biter," diyip Dicle'yi sümen altı ederek hayatına devam etmek istediğini gösterdi ama malesef bebişim, o kutu açıldı bir kere, kaçamazsın artık. Kıraç'ı şu açıdan anlayabiliyorum tabii, yıllardır süregelen düzeninin bozulmasını, sevdiği kadını kaybetmeyi istemiyor, bunun için de zaten hayatında olmayan kızını harcayabileceğini hesaplıyor kafasında. Kağıt üzerinde mantıklı gibi alternatif maliyet olsa da insan ilişkilerinin muhasebe defteri ile düzenlenemeyeceğini 40 küsur yaşından sonra öğreneceksin demek ki Kıraççım. Sana iyi dersler.

Ayrıca Gülin, sana da laflar hazırladım ama buraya yazarak sana o kadar önem vermeyeceğim. Kötüsün, fesatsın ve de uyuzsun. İnşallah tez zamanda Beren'e yurtdışında eğitim olanağı çıkar da orada yalnız kalmasın diye seni yanında gönderirler, getir götür yaparsın biz de sizden kurtuluruz. Bye sana şimdiden.

Beren dedim iki laf da ona söylemezsem olmaz. Şımarıklıkta bir dünya markası olma yolunda ilerle sen böyle, yakında Aliye'nin kaynanası İkbal Hanım ile Yılan Hikayesi Kürşat arasında bir yere koyacağız seni. Ah Dicle az bile söyledin, o tuvalete kendini kilitlemişken iyice soksaydın şu veleti itin güney tarafına. Birkaç bölüm önce Beren'de aslında ışık vardı, Dicle ile yeni tanıştığı zamanlar, şımartılarak büyümüş ama gelişme gösterebilecek normal bir karakter gibi duruyordu. Şimdi bildiğiniz beynini aldırmış, oto pilotta giden bir piremses oldu. Önümüzdeki hafta da Dicle Barış'a açılırken araya dalarsa valla yakarım setinizi, ona göre.

Ve son olarak, en az kızı kadar sıkıcı olan Mayda'nın kırmızılı gövde gösterisine bir kahkaha atayım da öyle gideyim. Sen kalk, asistan kıza pis pis bakmak için milyon dolarlık yatırım yap. Babanın şirketinde çalıştığın üç gün içinde bir şey bile öğrenememişsin kız ahahahaayyt. 

Haydi see you şekerler, bir günde ajans sahibi olamayan yanaklarınızdan öperim.

MERVE DENİZ



YORUMLAR




DİĞER HABERLER