Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Bazen kendinin kahramanı olmak gerekir
Sezon: 1 Bölüm: 7

The Flash merakla beklediğimiz ortak bölümden önceki son macerasıyla ekrandaydı bu hafta. Barry ve ekibinin her zamanki koşturmacasından uzak olsa da oldukça heyecanlı bir bölümdü. Tabii ki manyak doktorumuz Harrison Wells’in gerçek yüzünün küçük bir kısmını daha görmemiz heyecanın başrolündeydi.

Bölüm Parçacık Hızlandırıcı’nın patladığı günle başladı. Kazadan etkilenip, meta insan olan birini daha gördük. Farooq, Star Lab saldırısı sırasında elektrik direğine çıkan şehrin deli gençlerinden biriymiş. Tam bu sırada o büyük güç çarpınca elbette elektrikle fazlasıyla bütünleşmiş. İki arkadaşını ona yardım etmeye çalışırlarken yanlışlıkla çarparak öldürmüş. Tabii artık bunun acısıyla oraya buraya saldırmaya başlamış. Flash’in radarına girmesi uzun sürmeyecekti elbette.

Flash’in kötü adamlarla mücadelesinden önce tabii ki Dr Harrison Wells’e göz atacağız. Harrison, gizli odasında günlük yazarken öğrendik ki geleceği görebiliyormuş. (İlk bölümün sonunda gelecekten bir gazete sayfası görmüştük ama Harrison’ın bu vasfı yeni ortaya çıktı.) Flash’in gelecekte Iris’in blogundan çıkıp gazete manşetlerini süsleyeceğini öğrendik. Ayrıca öğrendik ki Harrison da Barry’nin aptallığı hakkında benim gibi düşünüyormuş. Barry fazlasıyla dikkatsiz ve Flash olduğunu birilerine çaktırmak için yaşıyor adeta. Bunu ne kadar açık hale getirirse kendini o kadar savunmasız hale getireceğinin farkında değil. Ayrıca Harrison’a güvenmemesi gerektiğinin de farkında değil. Aslında kimse bunun farkında değil ama Harrison, Flash için “Bilim hayatımın en büyük icadı,” diyerek onu büyük bir takıntı haline getirmiş durumda.

Bölümün düşmanına dönelim. Farooq’un, Barry’nin radarına gelişi polise gelen bir ihbarla oldu. Tamamen yanıp kül olmuş bir cesedin kimliğini Cisco’nun yardımıyla öğrenen Barry bunu yapanın da peşine düştü. Farooq bir elektrik şebekesinden beslenirken Flash onun karşısına çıktı ama Farooq durmadı. Üzerine Barry’i çarpıp onun enerjisiyle kendini besledi ve Flash’in Flash gücü ortadan kayboldu. Tabii ki Flash hala Barry’nin DNA’sında bulunuyordu ancak vücudu onu aktif hale getirecek enerjiyi sağlamaktan çok uzaktı. Tıpkı Parçacık Hızlandırıcı onu çarpmadan önceki “normal bir insandan daha yavaş” haline geri dönmüştü. Tabii gelecek de değişmişti ve Flash’in adı gazete manşetlerini bırak, hiçbir yerde geçmiyordu.

Flash halini geri kazanmaya çalışırken Barry’nin bu karakteriyle olan bağını görme şansımız oldu. Ben Barry’i Flash olduğunu çaktıracak hareketler yaptığı için aptallıkla suçluyorum ama o gerçekten Flash olmayı çok seviyor. Bütün ıvır zıvır için hızını kullanması, gücünü gizlemesi gereken yerlerin farkına varamaması hep hevesinden. Bence fazla heves de aptallığın bir parçası tabii. Barry’nin bunları baş başayken anlattığı Caitlin de Barry’e vuruluyor gibi. Macera dizilerinde yanda bir yerde aşk üçgeni, dörtgeni olmasına bayılırım. Iris gibi bir çatlaktansa Caitlin gibi mantık çerçevesinde hareket etmekten vazgeçmeyecek biri Barry için çok daha güzel bir sevgili olur. Gerçi hem bu özelliğe ship hem de ona en rahat uyum sağlayabilecek kişi Felicity Smoak ama onu da Arrow evrenine kaptırmış durumdayız.

Aşk karmaşasını bir kenara bırakıp dizinin en güçlü kötü adamına dönelim. Farooq, bu hale gelip arkadaşlarını öldürmesinden sorumlu tuttuğu Harrison Wells’ten intikam almak için Star Lab’ın kapısına dayandı. Onun elektrik şebekesine saldırısından dolayı tüm şehrin elektriği kesilince bundan karakol da etkilendi. Clock King lakaplı William Tockman adında bir çakma Hannibal tutuklu teslimi sırasında bu kesintiden faydalanıp herkesi rehin almayı başardı. Doğru tahmin Iris ve Joe da bu rehinelerin içindeydi. Barry bunu öğrenince gücünü yeniden kazanmak için her yolu deneyebileceğine karar verdi. İlk adım olarak çıkıp Farooq’la konuşmayı denedi ama işe yaramadı tabii ki. Çenelerinizi bırakın güçlerinizi konuşturun arkadaşım, süper kahramansınız siz.

Süper kahraman olmasa da gücünü kullanmaktan çekinmeyen bir Harrison Wells gerçeği var ortada. (Süper gücü manyaklık tabii ki.) Harrison altlarında bulunan meta insan hapishanesine indi ve Tony Woodward’ı (Metal Adam) Farooq’un üzerine saldı. Tony, Farooq’la mücadele edemeyedursun Cisco ve Caitlin de Barry’nin vücuduna bolca elektrik yüklemekle meşguldü. İlk başta işe yaramadığını düşünseler de sonradan Barry güçlerinin farkına vardı. Farooq tekrar onun enerjisinden beslenmek istediğinde bu kez enerji ona fazla geldi ve boğuldu. Barry kazandı kazanmasına ama Harrison’ın gerçek yüzünün bir kısmını da gördü. Flash’i korumak için Tony’i ölüme gönderip ardından kendisi Farooq’un karşısına çıkacak kadar gözü kara olan Harrison tekrar geleceğe baktığında Flash’i gazete manşetlerinde görünce ancak rahatlayabildi.

Flash gücünü kazanmakla uğraşadursun polis karakolu yeni bir kahraman kazandı. Iris uzun süre beklese de Flash gelemeyince işi kendisi halletti. Vurulan Eddie ve babasıyla birlikte bir plan yapıp Clock King’i vurmayı başaran Iris de artık şehrin kahramanlarından biri. Zaten geçen bölüm Metal Adam’ı bir yumrukta indirerek meta insan olabileceği izlenimini yaratmıştı. Belki ileride şehrin kahramanlarından biri olur Iris, ancak şimdilik kendinin kahramanı olmakla yetinmek durumunda.

Farooq olayı Harrison’a biraz insanlık kazandırmış olabilirdi. Harrison, Farooq’la yüzleştiğinde epey pişmanlık emaresi gösterdi. Hatta Barry’i de anlamış göründü. Ancak herkes gittikten sonra Farooq’un kanını alıp onun “Flash’in yeteneğini çalma” yeteneğini araştırmaya başlaması Harrison’ın gerçek yüzü. (Bu arada bir an için gördük ki Sis de ölmemiş hala camları hapishanesinin kapılarını kırmaya çalışıyor.) Kimse Harrison için endişelenmese de biz endişelenebiliriz. Ancak gelecek haftaki Flash-Arrow ortak bölümü (Hem Flash hem Arrow günlerinde birer part olarak iki bölüm) için heyecanlandığımızdan daha fazla değil.

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR