Stiles’ın ileride mesleği belli oldu değil mi?

Stiles sayesinde öğrendiler dedik ya, sıradaki sahnemiz Stiles’ın yine kırmızı bantlarını kullanarak ipuçlarını birleştirdiği ve bize de olayları anlattığı sahneydi. Stiles’ın aklının böyle çalışmasını seviyorum. Stiles ve Scott olayları şerife anlatıyorlardı ve bu sayede geçen bölümden beri aklımızda olan sayıların da altındaki sır perdesini çözmüş olduk. Meğer sayılar, doğaüstü varlıkların öldürülmeleri karşılığında başlarına konulan parayı ifade ediyormuş. Yazılı olan sayıların toplamı 117 Milyon edecekmiş. Görünen o ki, bu parayı çalan kişi bu katilleri tutan ile aynı kişi.

Ben bu kıza çok üzülüyorum. Yeteneği acıdan başka bir şey vermedi.

Stiles ve Scott, ipuçlarını çözedursun, Lydia ise bir diğer listenin açılabilmesi için kodu bulmaya çalışıyordu. Yanında da Malia ve Kira ile günlerdir göl evinde müzik çalmayan plağın başındaymış meğer. Sonunda Malia ve Kira daha fazla dayanamayıp Lydia’yı evden dışarıya çıkarttılar. Çünkü belli ki işe yaramıyordu. Bu bölümde kızların dayanışmasını çok beğendim. Özellikle de Lydia ve Malia arkadaşlığına resmen bayılıyorum. Bu hafta bol bol izleme şansı elde ettik. Herkes Stiles meselesi yüzünden arkadaş olmadıklarını söylese de, dizi yayınlanırken Shelley Henning’e (Malia) sorulan, Lydia ve Malia ne zaman arkadaş olacak sorusuna “Onlar zaten arkadaşlar,” diye cevap verdi. Umarım daha fazlasını da görebiliriz.

Derek’i gülerken görmek!!

Liam’ın yaptığı bir diğer iş ise, akşam yapilacak olan maç için hazırlanmaktı ama güçlerini biraz fazla abartmış ki kilolarca ağırlık kaldırıp sinirini geçirmeye çalışıyordu. Malum kendisinin sinirsel problemleri olduğunu biliyoruz. Akşam maçın önceden atıldığı okul ile yapıldığını öğrendiğinde ise zaten tavan yapmış olan siniri daha da fırladı. Neyse ki, Derek ve Scott var da kendisini kontrol altında tutmasına yardımcı oluyorlar. Bu bölümde de Derek ve Scott’ı yine beraber çalışırken gördük. Tabii, Scott ve Derek konuşması da çok güzeldi. Derek’i gülerken görecek miydik?

Kurduk mu bağlantıyı şimdi?

Yeniden Lydia’ya dönecek olursak eğer; Malia başına dikilmiş bir şeyler çizmesini ya da yazmasını bekliyordu. Aralarındaki diyaloglar da oldukça komik. Lydia her zamanki hırçınlıklarını yapsa da Malia’nın olduğu her şeyi seviyorum galiba. Bu arada Malia’yı da hep çok küçümsemiştik ya, matematik bilmez ya da insani duygulardan yoksun diye. İşte bu bölümde Malia oldukça iyi iş çıkarttı ve bir diğer ölüm meleği olan Meredith’ten yardım almaları gerektiği önerisinde bulundu. Ancak bir sorun vardı; hastane akrabası olmadığı için görüşmelerine izin vermiyordu. Neyse ki yardım gerektiğinin farkında olan Meredith hastaneden kaçıp Lydia’yı bulmak için yola çıkmış bile.

CSI: Beacon Hill

Bu sırada Stiles derste katilin kim olduğuna dair ipuçları aramaya devam ediyordu ve koçun lakros sopası sayesinde katilin lakros takımında olduğunu anladılar. Katil, bıçağı sopanın içine saklamıştı. Bunun farkına vardıklarında akşam yapılacak maçı iptal ettirmeyi düşünseler de, yakalamak için iyi bir fırsat olarak görüp hazırlıklara başladılar. Tabii tek hazırlık yapan onlar değildi, Violet ve Garrett ise bıçağa kurtboğan zehiri yerleştiriyorlardı. Bir Alfa’yı bile yakalatacak cinsten bir zehir. Scott’ın başına konulan para daha çok olduğu için onu yakalamak isteyen Violet’i bu düşüncesinden vazgeçirmeye çalışan Garrett, Violet’e Scott’un bundan önce alfa sürüsü saldırısından bile sağ kurtulduğunu hatırlattı. Scott’ın böyle arkadaşları olduğu sürece kusura bakmayın da onu kolay kolay öldüremezsiniz canım.

Liam ise eski okul arkadaşlarına kafa tutmakla meşguldü. Daha doğrusu biz bunu yapacak diye düşünürken meğer şans dilemeye gelmiş ama sinir olduğum Brett adındaki arkadaşımız kolej çocuğu ukalalığı ile bu teklifi geri çevirdi ve Liam ile dalga geçti. Şimdi bu olay karşısında herhangi bir sinir hastalığına sahip olmaya gerek yok, kim olsa sinirlenir. Liam da tam bunu yaptı ama Scott ve Stiles durumu hemen kurtardılar. Suyun altında Liam’ı sakinleştirmeye çalışırken çözdükleri bir diğer sır ise, Marco’nun (bira servisi yapan eleman) partide olacağının nasıl bilinildiğinden yola çıkarak, bira siparişini yapan kişinin kim olduğuydu. Ancak kimse bunun cevabını bulamamıştı. Taa ki Liam’a kadar. Liam’ın siparişi vereni değil de parasını ödeyeni söylemesi üzerine en azından ellerinde bir şüpheli olmuş oldu. Garrett hem lakros takımındaydı hem de biranın parasını o ödemişti.

Liam’ı sevmeyen var mı?

Sonunda hazırlık maçı zamanı geldi. Ben bu maç sahnelerine bayılıyorum. Bu dizi beni lakros fanı yapacak yakında. Hadi hayırlısı. Maç sırasında Derek ve Chris ise Kate’i bulma planları içerisindeydi. Chris Kate’i bir çeşit kurt hapisanesine götürmeyi teklif etse de Derek Chris’e daha önce kimseye söylemediği bir şeyi söyledi. Hatırlarsanız geçen bölüm Derek Muted adamın orada olduğunun kokusunu alamamıştı ve gözlerinin de renginde de bazı değişiklikler vardı. Meğer Derek güçlerini kaybetmeye başlamış. Sevgili yazarımız Aytaç Kara’ya selam göndererek Derek’in başına daha neler gelecek acaba sorusunu sormak istiyorum. Bu adam bir mutlu olamayacak mı? Zaten liselilerle uğraştığı yetmiyormuş gibi bir de türlü türlü sorunlarla karşılaşıyor ve kendi yaşıtı arkadaşı bile yok neredeyse.

Neyse, maç var demiştik ya; Scott koça Liam’ın oynamaması gerektiğini söylüyordu ama koçu ikna edemedi. Bu koça da bayılıyorum ben. Neyse ki dizide az yer vermiyorlar. Her bölümde görüyoruz.

Yeni bir True Detective 2. sezon önerim Lydia ve Malia.

Her şey oladursun Lydia’nın cephesindeki gelişme ise Meredith’in çıkıp gelmesiydi. Lydia ve Malia, Meredith ile konuşmak için şerifin yanına geldiler.Bu sırada Parrish’in Lydia’nın medyumluğundan haberi olduğunu öğrenmiştik. Parrish’in bütün bunları nasıl bildiğinin cevabını ise son sahnede öğreneceğiz. Meredith’e telefonu verip konuşmaları dinlemesini isteyen Lydia başarılı olamadı çünkü telefon çalmıyormuş. Hepimiz hatırlıyoruz değil mi Meredith’in çalmayan telefonlarla konuştuğunu ve bir şeyler duyduğunu. İşte bu sefer arayan yoktu ama bildiği bir rakam vardı. Ancak bu bir telefon numarası değildi ve anlamını çözmek biraz zaman alacaktı. Bunu çözmek ise yine Malia’ya kaldı. Aslında bu sahnenin komikliği ise matematikten hiç anlamadığını düşündüğümüz Malia’nın rakamlara bakıp cebiri çözmesiydi. Sonunda rakamların telefonun üzerindeki harflerle eşleştiğini bulan Malia ve Lydia ikinci şifreyi de çözdüler. Aiden!

Çok şükür birine karşı gelebildin be Scott!

Maça döndüğümüzde ise Brett ve Liam arasındaki gerginlik sürüyordu ve Brett Liam’ı yaraladı. Liam’ın kırılan kolunu düzeltmeyi başarsalar da, Brett’in daha büyük sorunu vardı. Sağlık ekipleri tarafından soyunma odasına taşınan Brett’in de kurt olduğunu bu sahnede öğrenmiş olduk. Biz bölümün başından beri Liam’ın peşindeler diye düşünürken meğer hedef Brett’miş. Brett’e bakmaya gelen Scott’ı tuzağa düşüren Violet’in ise sonu pek iyi olmadı ve Scott tarafından köşeye kıstırıldı. Zaten bunlar bir alfayı bu ısı veren kolyenin öldüremeyeceğini bilmiyorlar mıydı? Burası biraz saçma geldi bana. En azından kurtboğan kullansaydınız bari. Hep de böyle salaklıklar yapmak zorundalar zaten.

Bizi avlayanları avlarız!

Chris Argent’a dönecek olursak eğer benim çok şaşırdığım bir durumla karşılaştık. Araya Chris’i görmeye geldi ve ona avcı olduğunu hatırlattı. Chris Araya’nın söylediklerine inanıp onun yanında yer almış gibi görünse de ben Scott’lara ihanet edeceğini sanmıyorum. Daha doğrusu etmemesini diliyorum. Ne güzel döndü diye sevinmiştik, bir de o bela olmasın başımıza lütfen.

Parrish’in adı Jordan mıymış?

Son sahnede ise bence şaşırmayanımız yoktur değil mi? Zaten Parrish’in bu işlere burnunu çok karıştırmasından şüphelenmiştik ama böyle bir sonuca da hazır değildim açıkcası. Kodu kırıp, listeyi açan Lydia Parrish’in adını listede gördü. Yalnız Parrish’in üzerine konulan para 5 Bin miymiş? Güzelim adama verdikleri değere bakar mısınız. Neyse! Yalnız Parrish’in gücünün ne olduğu ise hala bir sır perdesi. Kurt olsaydı Scott tarafından koku yolu ile bilinirdi. Bakalım ne öğreneceğiz gelecek bölüm.