Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Gerçekten çıldıracağım!
Sezon: 2 Bölüm: 65

Bir adam; karısını hiçbir zaman sevmediğini defalarca yüzüne haykıran, onu evliyken iki kere aldatan, ailesine sözde çok düşkün olan ama ağızlarını her açtıklarında onlara höyküren, üniversitedeyken çıktığı kız arkadaşından bile doğru düzgün ayrılmayı becerememiş; tüm servetini karısının imkanlarına ve çevresine borçlu bir adam. Kovuyor; karısını, karısına ait olan evden kovuyor. Dirliğini sağlamak için zerre emek vermediği, her fırsatta kaçtığı o evden, evin asıl sahibi olan karısını kovuyor. Hiç utanmıyor, hiç ne yapıyorum ben demiyor. Cihan, o kadar zeytinyağı  bir adamsın ki; tüm yaptıklarını sanki Dilara yapmış gibi nasıl da üste çıkıp kadını kendi evinden kovabildin. Üstelik bir o kadar da teflon bir adamsın; tüm bu yaptıklarını hiç yapmamış gibi en ufak bir utanç duymuyorsun.

Bir de boşanacakmış da çocuklarını ona göstermeyecekmiş, malların da %30’unu mu ne verecekmiş!? Sen kim köpeksin de 18  yaşındaki çocukları göstermiyorsun. Sen kim köpeksin de bulaşıkçılıktan geldiğin yere seni oturtan kadına bu atarlar, bu giderler.. Hayırdır? Formalite usulü evlendin diye kendinde Ayşe ile gezip tozma hakkını görüyorsun, ama Dilara çocuğunun babasıyla görüşüyorsa, owww. Vallahi artık söyleyecek  söz bulamıyorum. Seni izlemekten gerçekten gına geldi. Dizide toplam üç repliğin var; "Beni sırtımdan bıçakladın, ya sen ne biçim rörörörö," ve "artık yeter". Aynı lafları dönüp dolaştırıp çeşitli desibellerde söylüyorsun ama yemiyoruz, artık baydın. Ayşe’ye ne desem zaten bilemiyorum ama meyhanede Cihan’ı haklı bulman bence seni bile aştı Ayşe. Cihan "Sözde karım beni sırtımdan bıçaklad," diyor. Yani Ayşe’cim diyor ki; karım diyor, başkasıyla diyor, görüşüyormuş diyor, benim diyor haberim yoktu diyor; beni aldattı diyor. Sen de monçiçi gibi bakıp hak veriyorsun. Acaba senin durumunda, bu söylemden azcık rahatsız olsan iyi olmaz mı? Hani olmazsın da, oluyormuş gibi yapsan mesela. Desen ki mesela Cihan’cım, şimdi biz de böyle aylardır görüşüyoruz desen; e Dilara’nın da haberi yok desen, mesela bu sürede basın bizi yakalasaydı da haber yapsaydı desen; o zaman da Dilara cümle aleme rezil olmayacak mıydı desen; yeni bebek sahibi eşini aldatmış pozisyonunda sen de rezil olmayacak mıydın desen; biraz abartmıyor musun şu durumda desen. Ama demezsin değil mi?  Demezsin ki. Çünkü bunu demek empati ister. Bulunduğun duruma uzaktan bakman gerekir. O zaman gördüklerin de hiç hoşuna gitmeyebilir. Ah Ayşe, Maide Hala bile oldu bu dizide; bir şekilde benimsedik, sanki o hep vardı. Ama bir sen olamadın. Pazartesi günü diziden çıksan, hiçbirimiz yadırgamayacağız, yadırgamayacağımız gibi bir de önemsemeyeceğiz.

Dilara peki ne yaptı? İnce topuklularının üstünde asil asil süzülerek evi terketti. Hiç umrunda değildi, birazcık üzüldü ama Harun’a ulaşmayı daha önemsiyordu sanki. Dilara yalıdan giderken de, Harun’un teknesinden elinde Haşmetcan’ın emziğiyle inerken de aynı Dilara’ydı. Müdanaasız. Hiçbir açıklama yapma gereği hissetmedi.Haklı olmak o kadar güzeldir ki her zaman, açıklama yapma gereği bile hissetmezsin. Tüy gibi hafifsindir. Gerçek orada öylece dururken, başka insanlar bunu göremiyorsa “Bana ne?” dersin. Nasılsa  gerçek her zaman açığa çıkar ve diğer herkes pişman olur.  

Harun “Neden sevdim seni Dilara?” derken, o “Seni sevmeye nasıl devam edeceğim ben şimdi?” diyordu. Nedenlerin ve nasılların arasında, birbirinden hızla uzaklaşan iki insan. Harun aşkını sorgulayıp ondan bir an önce kurtulmak isterken Dilara sevgisini nasıl, hangi bahanenin altında devam ettireceğini düşünüyordu. Erkeklerle kadınların en temel farklarından biri; erkekler sanrılarının peşinden sürüklenirken, kadınlar gerçeğin elini sıkı sıkı tutar; kendilerine bir çıkış yolu ararlar. Bakalım kaç bölüm daha çile çekeceğiz. Ama artık bu dizinin erkeklerinden gerçekten gına geldi. "Dilara göster şunlara dünya kaç bucakmış, sen bu değilsin," derken son bir bomba daha patladı.

Candan, Rahmi’nin azmettirmesiyle vuruldu ve suç Dilara’ya kaldı. Piremses Dilara nezarete girdi. Hadi Dilara’ya acımadınız o Burberry trençkota nasıl kıydınız? Nasıl durur o trençkot nezarethanede? Ana kadın karakterin elini kolunu iyice bağlayalım, onu herkesin iyiliğine muhtaç hale getirelim ki daha fazla erkek karakter egosunu kadın karakterin üzerinden cilalasın, sınırsız höykürsün değil mi ey senarist? Öyle olsun ki çilemiz bitmesin, biz bileklerimizi kesecek kıvama gelelim.

Neyse ki bileklerimizi keserken yalnız olmayacağız. Maide Hala ve Harun emziğin gerçek sahibinin kim olduğunu öğrendiler. Ama artık sana üzülmeyeceğim Harun, sen yaşayacaklarını çoktan hakettin. Bu saatten sonra Dilara’nın senin yüzüne bakması çok düşük bir ihtimal. Fragmanda da hissettik zaten. Yalnız Dilara’nın fragmanda Harun’a o bakışı neydi öyle?

Bir bölümde neredeyse bir sezonluk olay oldu; üstelik olaylar zincirlerine gebe. Önümüzdeki hafta da çok aksiyonlu bir bölüm olacak, görüşmek üzere.

 

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR