Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Hayat sevince zor be Selim
Sezon: 1 Bölüm: 20

Dürüstlük kardeşliğinin rahmetli Ali Rıza Bey öldükten sonraki başkanı Selim mevkisini kaybederken.

Geçen bölümün hareketliliğinden sonra MedCezir bu hafta, aksiyon olarak Mira’nın yatağa atlaması ve Yaman’ı görünce koşuşturmaları dışında yavaştı. Ancak benim için bölümün anlamı çok büyüktü. Sonunda dürüstlükten dem vurmalardan gözünün önünü göremeyen Selim, gerçek hayatla tanıştı. Uzaktan yorum yapması zor değildi Selim’ciğim ya. Şöyle doğru yol, böyle iyi insanlık lafların nasıl elinde patladı ama. Tamam zorlandı filan ama hak etti. Asım Şekip Kaya ise bu olayın mimarı olarak bir kez daha gönlümün tahtına oturdu. Asım Şekip Kaya, Selim’e dil mi yaman, dilber mi yaman gösterdi valla. Ama Selim tabii ki Ender’i kurtaracaktı. Sevgili asalet timsalimizi Lily Bass gibi ev hapsinde görmek istemezdik doğrusu. Ama önemli olan Selim’in burnunun sürtülmesi oldu. Umarım artık kimsenin iyiliğini kötülüğünü uzaktan kabul ettiği tek doğru vardır gerçeğiyle değerlendirmez. Bu arada Ece Yörenç intikam işini iyi yazıyor. Asım Şekip Kaya’nın Selim’den aldığı intikam; Ferhunde’nin Tekinler’in ev sahibiyle evlenmesi ile Necla’nın Leyla’nın kocasını çalmasının arasında bir yerde duruyor.


Bromanceler bu günler içindir

Bölümün günahsızı ise Mert’ti. Kıyamam ya ben çok seviyorum Mert’i. Annesi ile babasına yaptığı konuşmayı keşke Eylül duysaydı. Belki o zaman utanmazdı sevgilisinden. Dağ olayı da sevgililer gününe denk geldi harika oldu. Çok severim konseptli bölümleri, şimdi double oldu. Bölüm Selim’in elini kirletmesi açısından benim için paha biçilmez olmasının yanında genel olarak ailevi problemlere dönme teması da taşıyordu. Mira ve Beren, Faruk’un ameliyatıyla uğraşırlarken Mert de annesi için üzülüyordu. Bu sırada ise Çokoprens’in annesi boşanma kararı aldı. Yaman çok duygu seliydi bu bölüm. Ben mesela çok sevindim annesi ile arasının düzelmesine, ayrı gayrı olmuyordu. Ama bence Nevin de Serezler’e gelsin, Matmazel olsun. Hem Yaman Serezler’den de ayrılmak zorunda kalmaz. Hasan’a giderayak bir de duygusal profil çizdiler. Arabalarda şarkılar dinlemeler, ağlak kocaman gözlü yavru köpekler gibi ifadeler filan.. Yani bir yandan adamın saf kötü olmadığını göstermeleri güzel olmuş ama hırt hırt konuşmaları kessin yani. Orada Belalım’ın bir kafa hareketiyle koştura koştura iz peşine düştü. Bu arada kırık beyaz takımı, yakalı koyu kırmızı tişörtüyle ve altın çerçeveli gözlükleriyle nasıl da şıktı yine değil mi? Kadın-erkek fark etmeden dizinin en iyi giyineni kesinlikle Orkunstar. Bazen Eylül’ün giydiklerini düşününce Orkun’u nasıl bu kadar iyi giydirebiliyorlar anlamadım. Hale’nin delirmesinin üstüne, hiç kimse daha gerçekleri öğrenmedi ama Prenses Orkun, Çokoprens’e Hale ve Mira’yı kurtardığı için minnet duydu. Yiğidi öldürdü ama hakkını yemedi yani. Giydiği beyaz takımdan mıdır nedir yüzüne bir nur inmiş zaten.


Asım Şekip Kaya: ‘’Selim çok dürüstsün, keşke ölsen!’’

Asım Şekip Kaya kötülükte zirveye tırmanırken, Sude ise şantajda zirve yaptı. Olley ya çok güzel, Sude tam benim kalemim. Önce Aylin’e sonra seksi hipster sekretere ayar verdi. Ancak şunu anlamadım müşteri portföyüne katmak ne demek bilemedim. Faruk en son sahilde kafe açmayacak mıydı? Şimdi Hale’nin babası hep o kafeye mi gidecek? Selim’in insanları yargılamadaki at gözlülüğünün intikamının alınmasının dışında bu bölüm asalet timsali Ender’in de bir açığı oldu. Kimse mükemmel değildir sonuçta. Usulsüzlüklerden bahsetmiyorum yanlış anlamayın hiç anlamam öyle iş muhabbetlerinden, hoşlanmam da zaten. Ben Sedef’e yaptığı ayıptan bahsediyorum. Sedef, Orkun gibi insanlar hep yargılanmaya mahkum. Ender’in yaptığı da buydu. Hiç kardeşini tanımamış ne yazık! Ben bile Sedef’in ispiyonladığı ihtimalini düşünmedim yani. Ama Sedef iyi cevap verdi helal olsun. Kimin kimi ne kadar tanıdığını ve aile olmanın bildiğimiz kalıplarda olması gerekmediğini Sedef’in ilişkilerinden anlayabiliriz. Dediğim gibi fiziksel aksiyon yoktu bölümde ama altyapı olarak çok sağlam bölümdü. Yerli dizilerde çok az oluyor böyle bölümler, tadını çıkarmak gerek. Bu arada Ayşe’nin babasıyla barışması hiç umrumda değil, kendisi de hiç umrumda değil, onu görünce Downton Abbey’deki Tom’a asılan hizmetçi geliyor aklıma iki kat sinirleniyorum süprüntüye.


Mira, Rapunzel fantezisini gerçekleştirdikten sonra şimdi Uyuyan Güzel fantezisi istiyor

Mira ile Yaman’a gelirsek; ben bu Mira’nın Yaman’ın yularını eline almasından çok memnunum. Kız resmen kul köle ettiği çocuğu. Bir de Çokoprens çok duygusal, hep aşkından yapıyor ama Mira tamamen tüketim odaklı, bu da çok güzel çok gerçekçi olmuş. İlişkiler iki taraf da birbirini tüketmeye çalışırsa yürümez. Çokoprens’in iyi niyeti Mira’ya deli yarıyor. Çocuk Mira’nın balkonuna tırmanırken Hayat Sevince Güzel’de Ayşecik’in kendi odasına tırmanırken, düşüp sakat kalması geldi aklıma, hop oturup hop kalktım valla. Ama alarm öttü ve Sude en yapmacık haliyle "Oğlum kapıdan girseydin ya," dedi. Ahaha, ya duymaya bedeldi ama kulak tırmaladı. Yaman annesinin yanına taşınmaya karar verince de Mira kendini kaybetti ya orası da çok güzeldi. Mira’ya çok hayranım ya, dünyanın kendi etrafında döndüğünü hissediyor ve bu çok güzel. Zaten tam bir ‘beauty school graduate’. Grease şarkıyı yeniden düzenlesin bence. Ama yine de Yaman sırf taşınıyor diye ayrılmışlar gibi davranması biraz garipti. Herkesin sevgilisi dibinde oturmuyor Mira sonuçta. Gerçi Belalım da aynı siteden, demek oluyor ki Mira’nın kriteri yakın mesafeler. Orkun’dan da daha yakın mesafelisi Yaman’ı buldu diye ayrılmış olabilir.

MedCezir gerçeklerle tanışan Selim’in hikayesiyle bu hafta çok güzeldi. Bu kırılmalardan daha çok istiyoruz.
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR