Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
In The Forest Of The Night: Dünyayı Kurtar!
Sezon: 8 Bölüm: 10

 

Doctor Who’da sezonun 10. bölümü Frank Cottrell Boyce imzalı In The Forest Of The Night 25 Ekim akşamı ekrana geldi. Merak uyandırıcı ve tahmin edilemez bir bölüm olduğunu söylemek mümkün. Bir gecede bütün dünyayı kaplayan ağaçlar ve buna çare bulamayan, nereden geldiğini anlamayan bir Doctor izledik.

Aslında sezonun başarılı bölümlerinden birisiydi. Fakat bölümden çok bölümün sonunda ekrana gelen fragman herkesi heyecanlandırmış gibi görünüyor. En azından bende durum bu! Elbette burada bölümden bahsedeceğim yine de orayı es geçmek olmaz.


Başı sıkışan Doctor’a koşuyor arkadaş!

Küçük bir kız çocuğu ormanın derinliklerinde hızla koşmaktadır. Aniden karşısına TARDIS çıkar ve kapısını çalar. “Bana doktor lazım,” der. Elbette kapıyı bizim sevgili Doctor’umuz açar. Bu çocuk Clara ve Danny’nin öğrencisidir. Bir şekilde ormanda yolunu kaybetmiş ve Doctor’a rastlamıştır.

Sezonun genelinde olduğu gibi bu bölümde bağımsız, özel bir bölümdü. Fakat aralara serpiştirilmiş ipuçları bizi finale götürmeye devam ediyor. Şimdilik bunlardan bir anlam çıkarmak zor gibi fakat yolunu kaybedip, Doctor’u bulan küçük kızın şu sözlerine dikkat: “Her şeyi kafa karıştırıcı buluyorum ve bu yüzden de bir şey demiyorum. Ormana da böyle geldim zaten. Aslında Clara Oswald’ın doktoru bulmamı söylediğini düşündüm ama o değildi”

Burası Londra! Böyle de güzel sanki…

Missy ve Clara arasında bir bağlantı olduğunu geçen bölümün sonunda öğrenmiştik. Ama bunun ne tür bir ilişki olduğuna dair elimizde herhangi bir veri yok. Bu çocuğun sözlerinin de bu ilişkiden kaynaklandığını düşünüyorum. Bunu ileride öğreneceğiz bence.

Güldürme bizi Clara!

Clara, etrafta aniden çıkan ağaçları haber vermek için Doctor’u arar. Hatta bunu büyük bir iştahla anlatır ama biraz sonra hevesi kursağında kalır. Zira Doctor’un bu ağaçları çoktan gördüğünü öğrenir. Bu sırada TARDIS’e gelen küçük kızın adını da öğrenmiş oluruz. Maebh Arden bir şekilde yolunu kaybedip, Doctor’un Mavi Kulübesi’ne ulaşmıştı. Clara ve Danny diğer çocukları da alarak oraya giderler.

Clara uzun süredir Danny ve Doctor’a yalan söylüyordu. Bu durum nihayet açıklığa kavuştu. En azından Danny hala görüştüklerini öğrendi. Şimdilik sorun olacak bir durum görünmüyor. Hala Danny’nin kim olduğuna dair fikrim yok. Ama içinden bir canavar çıkarsa şaşırmayacağım.

TARDIS’in içerisinde olup da gram heyecanlanmayan veletler!

Doctor ve diğerleri TARDIS’in içine doluşurlar. Bu sırada Danny, Clara’nın TARDIS’İn içerisinde unuttuğu öğrencilerin ödevlerini bulur. Bunlardan birisi de Maebh’inkidir. Küçük kızın çizimleri tam da o sırada dünyada olan biteni anlatıyordur. Bir nevi daha hiçbir şey olmadan önce bunları çizmiştir küçük kız. Bu Doctor’un ilgisini çeker. Fakat küçük kız orada değildir. Clara ve Doctor onu aramak için ormanın içerisine dalarlar.

Yanmayan ağaç yapmışlar!

Bu koşuşturmaca biraz abuk biraz sabuk olsa da, finale doğru yol alırken bu yoldaki küçük ipuçlarını toplamamızı sağlar. Örneğin hükümetin bir gecede çıkan bu ağaçları kontrollü bir şekilde yakma girişiminin nasıl işe yaramadığını görürler. Her ne kadar o an kimse için bir anlamda ifade etmese de biraz sonra Doctor aslında bu ağaçların neden çıktığını, neler olduğunu anlayacaktır.

Sonra da dünyayı kurtarırız…

Doctor, Maebh’in hareketlerini takip eder. Biraz sonra ortaya çıkan polenimsi şeyler, Maebh’in ağzından konuşmaya başlarlar. Biz hep vardık, hep var olacağız, derler. Aslında daha öncede de defalarca geldiklerini, dünyayı kurtardıklarını söylerler.

TARDIS’ten Dünya manzarası.

Bu durum sona erdiğinde Maebh normal haline döner. Fakat hala olay çözülmemiştir. Öyle ki dünyanın sonunun geleceğini düşünürler. Doctor, TARDIS’ine biner, Clara ve diğerleri ise evlerine doğru yol alırlar. Bu sırada güneş patlamak üzeredir ve dünyayı yok edecektir. Kimsenin yapacak bir şeyi yoktur. Doctor’un bile. Zaten yapamaz da fakat biraz önce ağaçların yoğun ateşe rağmen yanmamasından yola çıkarak aslında bunun bir işgal olmadığını, ağaçların dünyayı kurtarmak için bir gecede ortaya çıktığını anlar. Ateşin yanması için oksijene ihtiyaç vardır. Ağaçlar da bu oksijeni sağlar. Bu kadar yoğun ağacın varlığı da Dünya’nın atmosferinde güneş patlaması sonucu yanacak artı oksijen yaratacaktır. Bir nevi dünyaya kalkan olacaktır.

Bu bölüm dünyanın kendi kendisine sorunları çözdüğü bir bölüm oldu. Bir yandan da insanlığa, bize mesajlarla doluydu. Ağaçların kesilmesi, dünyanın dengesinin bozulması üzerine bir söylevdi denebilir. Sanki ülkede geçen sene yaşanan ve etkileri hala süregelen Gezi Olayları’na gönderme gibiydi. Elbette böyleydi demiyorum ama bir bağ kurabileceğimiz kesin.

Kimsin sen Missy? Nedir bu gizem?

Bunun yanı sıra bölümde alttan alta da bazı şeylerin şüpheleri çektiği aşikâr. Özellikle küçük kızın Doctor’u seçmesi, onun yanına gitmesi, bunu Clara’nın söylediğini düşünmesi v.s bunlar tesadüf olamaz.

Yeni bölüm fragmanı da bir o kadar heyecan verici ve merak uyandırıcı görünüyor. Neler olacağını hep birlikte izleyip göreceğiz.
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR