Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Meredith de kim?
Sezon: 12 Bölüm: 10

Grey’s Anatomy’de 12.sezonun 10.bölümüne, Meredith’in terapi sahnesi ile başladık. Bu hastaned defalarca şahit olduğumuz gibi, ağır travmalar geçiren doktorlar, tekrar ameliyatlara girebilmek için bir doktordan artık iyi olduklarına dair rapor almak zorundalar. Kazadan sonra bu raporu uzun süre alamayan canım Cristina’nın bir ara baya baya cerrahlığı bırakıp, dekorasyon ve alışverişe kendini vurması daha dün gibi aklımda. ‘Sen bu saldırıya önemsiz mi diyorsun?’ diye şaşırarak soran terapiste, ‘Dosyamı okudunuz mu?’ diyen Meredith, tüm diziyi özetlemiş olabilir aslında.

Meredith cephesinde olaylar bu şekildeyken, hastanede ise Owen ve Riggs kavgasından mağdur olan April’in günlük hayatı her zamanki gibi devam ediyordu. April’a zaten mağduriyet olsun yeter ki. Bailey’nin açık talimatı sayesinde, bütün gün Owen ve Riggs’le çalışacak olmak tam da onagöre değilse, nedir?

Bunun da güzelliği

Nadir rastlanan bir kanser türü teşhisi ile hastaneye gelen, ve kendisine gereken mucizeyi Alex’in yaratacağına inanan kız çocuğunda, aynı zamanda teşhislerin en zorlarından biri daha vardı, annesine annelik yapmak. Dizide buna sıkça rastlıyoruz, başta Meredith ve Alex’in kendilerinde olmak üzere. İzlemesi bin türlü ameliyattan daha zor geliyor bana.

Hastanedeki bu telaşlı olsa da alışıldık rutin, tam da hasta girişindeki arabanın patlamasıyla bittabi bozuldu, ortalı birbirine girdi. Owen ve Riggs’in işbirliği içinde çalışması için yeterli bir sebep değildi elbette. Dışarıda yangın varken, Meredith’in terapisi devam ediyordu, ve Alex ile Jo’nun barışıp barışmadığını da henüz anlayamamıştık.

Meredith’in terapi sırasında kurduğu bir cümle, kafama kazındı, kulaklarımda yankılandı, dönüp dolaşıp odanın içine düştü bir nevi. ‘Evet saldırıya uğradım, ama kimse ölmedi. Kimsenin ölmediği bir gün, iyi bir gündür.’ Buna ‘Ne saçma’ diyebileceğimiz koşullarda yaşamamızı isterdim. Meredith bunu bireysel tarihine bakarak söyledi, bizse toplu bir tarihi bu cümleyle anlatabiliriz maalesef. ‘Alex’e karşı hislerin mi var?’ diye soran terapist, senin ağzını yerim ben. Tabii bu arada, Meredith’in terapide sürekli diğer insanlardan bahsetmesi, bir türlü konuyu kendisine getirmemesi de o kadar tanıdık, o kadar üzücüydü ki. Hangimiz konuyu kendimize getirebiliyoruz cesaretle? Olur olmadık hikayelerin arasında saatlerimizi harcar dururuz, yeter ki asıl derdimizi anlatmayalım, kimse fark etmesin.

Owen the Merciful

Onca kargaşanın arasında Amy’nin derdine düşenin yine Owen olması ne de tatlıdır peki? Bu sırada, Alex’in hastası olarak hastaneye gelen kız, onun tedavisini beğenmeyip Callie ve Maggie’nin deneysel yöntemini istedi. Alex’in buna ne kadar karşı olduğuna bakarsak, mevzunun iyi bir yere bağlanmayacağından korkmaya başlayabiliriz maalesef. Alex, Bailey, Maggie ve Callie haftalık ‘Meredith’i yalnız bırakmama’ toplantılarını yaparken, Meredith onların bir türlü gitmemesinden rahatsız gibiydi. Sonunda terapistten aldığı destekle bunu onlara söyledi. Sana yardım etmeye çalışırken aslında orada olmak istemediklerini suratlarından gördüğün insanlardan daha kırıcı ne olabilir zaten? Ama aslında yalnız kalmak da istemiyor, kim ister? Meredith’in de tek istediği, ‘Git’ dese de gitmeyecek, onu dinlemeyecek birisi. Derek gibi.

1 2
Zeynep Gönenli
21/02/2016 17:39
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR