Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Söyleyin bakalım, hanginiz Nevizade?
Sezon: 1 Bölüm: 6

Dekorasyon pek güzelmiş (sıkıntıdan oraya buraya baktı)!

Bu haftaki yazıma böyle girmeyi hiç istemiyordum ama yok, olmuyor kardeşim. Bu dizide olmayan bir şey değil çok şey var. Her hafta yazımda aksiyonun çok sona bırakıldığından yakınıyordum ya, bu hafta da hiç soygun sahnesi yazmamışlar. Sanki hiç sıkılmıyormuşuz gibi! Henüz dizi bitmeden yazımı yazmaya başladım bile. Kaçıracak bir şey olduğunu hiç sanmıyorum.

Dizide her hafta bizi güldüren Şehriban’ı bu bölüm düşürdükleri durum ise bence çok iticiydi. Her hafta dediğim gibi bu sıcak mahalle ortamını bozmak bu diziye kan kaybettirmekten başka bir işe yaramaz. Yazın boşluktan izleriz ama yeni sezonda ne olur orası meçhul. Ne diyelim yolu açık olsun inşallah. Bizim tanıdığımız Şehriban böyle sinsilikler, planlar peşine düşüp kendi yeğenine iftira atacak birisi değildi. Hem de Shan Li'nin birini sevip sevmediğini ya da bir ilişki içerisinde olup olmadığını sorgulamadan Maşuka’yı yamamaya çalışması da saçma değil miydi? Öyleydi.


Hll spr dvm!

Ekip bu bölümde soygun yapmadı ama geçen haftadan kalan kumarhane mevzusunu çözme peşindeydiler. Meltem, Kandemir’i tanıdığı için onu bulmaya çalışan Kandemir ve çetesi Ceyhun’un peşine düştüler. Hırsızlığa gelince adaletli çalacak kadar ahlak anlayışları olan ekibimiz iş komşuları- her ne kadar sahte de olsa- kullanmaya geldiği zaman hiç düşünmüyorlar. Duygularını hiçe saydığınız Ceyhun kötü birisi değil bunun farkına varmak gerekir bence. Çoğu fanın Ceyhun’a söylediği “ana kuzusu“, “kişiliksiz” ya da “başkasının hayatını yaşıyor” sözleri doğru olsa bile bu Ceyhun’u kötü birisi yapmaz. O yüzden bu mahalle dizisinde Ceyhun’u sevenlerin(!) arasına giren olarak göstermek de neyin nesi kaç haftadır?

Yeniden başa dönecek olursak eğer, malum geçen hafta Derya ve Ferdi baskın sırasında kumarhanede sıkışıp kalmıştı. Bu hafta da kaldığımız yerden devam ettik. Ceyhun bir adım ötelerinde beklerken, arkadaşlarını kurtarmak isteyen çetemiz minibüsten taraftar sesi dinlettiler ve polislerin kafasını karıştırdılar. Hoparlörden gelen sesle canlısını ayırt edememek de nasıl oluyormuşsa artık herkes kumarhaneye yaklaşan bir grup olduğunu düşündü. Hadi bunu da anladık diyelim de, o ses çıkarken minibüs neden bir o yana bir bu yana sallandı? Sesi ilk duyunca panikliyorsunuz anladık ama 30 dakika boyunca paniğiniz de mi geçmez. Neyse, Ferdi Derya’yı kucağına aldı ya gerisi önemli değil!

Bence çok şirinsiniz. Evlensenize!

Siz de artık açılın birbirinize.

Bu hafta Esra ve Ceyhun’a biraz daha alıştım. Esra biraz ısrarcı bir hanım kızımız ama çok tatlı maşallah. Şehriban bir an önce Esra’nın oğlu için uygun bir gelin olduğunu anlasın da Esra’ya Ceyhun’u tavlamada yardım etsin diye bekler oldum. Hatta diziyi sadece bunun için ve Karlos-Yaren sahneleri için izliyorum desem çok doğru söylemiş olurum. Neyse ki bu hafta da biraz Karlos-Yaren sahnemiz vardı. Dizinin başlarında Karlos’u sanki sevmiyormuş gibi görünen Yaren resmen son iki üç bölümdür Karlos’a kendi deyimi ile yürüyor. Bu ikili arasında paylaşılamayan nedir hiç anlamadım. Daha önce beraberlerdi de araları mı bozuldu yoksa başından beri mi bir kavuşamama durumu var, evetse neden? Soruların cevaplarını aramaktan biraz sıkıldım. Dediğim gibi doldurma sahneler yerine, konu bulamadıkça klip yapmaları bırakıp buraya mı yönelsek acaba? Bir diğer meçhul karakterimiz ise Bahadır. Bu hafta kendisi minibüsün içinde tıkılıp kalsa da klibimiz esnasında kendisinin de fotoğraflara baktığını gördük. Onun da hikayesini bir an önce izlemek istiyorum.

Sen de olmasan Maşuka ne yaparız biz?

Bayramın kutlu olsun Kandemir!

Yine geçen haftadan kalma bir konu, mektuplar meselesine gelecek olursak eğer, geçen hafta da söylediğim gibi aileden birinin Nevizade çıkacağını düşünüyorum. Bu hafta Karlos’un dedem dedem diye Gazanfer’in heykelini sevmesinden şüphelensem de Twitter’da bir izleyicinin Ferdi’nin kolundaki saate dikkat çekmesi ile şüphelerimi biraz Ferdi’ye çevirmiş bulunmaktayım. Her ne kadar hatırlamasam da, Ferdi aile yadigarlarından bahsedilirken saatine bakmış! Ferdi’nin nasıl da beyaz atlı prens gibi gösterilmeye çalışılmasından da yola çıkarak bu talih kuşunun Ferdi’nin üzerine konacağından neredeyse emin oldum. Zaten Karlos kim ki mutlu olsun…

Meltem konusunda ise ne olur ne eder aklım almıyor ama ekibimiz yine bu konudan da sıyrılacaklardır. Yalnız Kandemir daha önce nasıl Meltem gibi bir kadınla olmuş hiç anlamadım. Yakıştıramadım da. Ben heyecanla Kandemir ve Maşuka bekliyorum. Kandemir’in mektupları ulu orta yatak odasına koymasından da Maşuka’nın o mektupların peşine düşüp, teyzesine göstereceğinden neredeyse eminim.

Son sahneye gelecek olursak eğer çıkış yolu çok basit. Evet, Ferdi’nin Ceyhun’u yumruklamasından bahsediyorum. Kız kardeşimle öpüşüyorsun sandım, sinirlendim der olur biter! Bu bölümdeki Ferdi Derya sahnelerinde ise iki kat daha sıkıldım. İlkokul talebesi gibi birbirlerine hakaret edip, laf sokarak nasıl bir aşk yaşıyorlarsa, kendilerine sonsuz mutluluklar diliyorum ama bana gelmez.

Açtırdınız yine bana bayramlık ağzımı!

Sanırım bu hafta bölümü beğenmemek için oturup izlemişim ya da gerçekten çok sıkıcıymış ki, ortaya böyle bir yazı çıktı. Umarım kimseyi kırıp üzmedik. Kimsenin sevdiği karaktere ya da sahneye hakaret (!) etmedik. Gelecek hafta görüşmek dileği ile…
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR