Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Yeraltından notlar
Sezon: 4 Bölüm: 13

İtinayla manikür-pedikür yapılır. Kaş alınır.

- Birbirimizi kandırmayalım. Sezon vasat. Geniş cast’lı dizilerde grup dinamiklerini bozduğunuzda yerine ille bir şey koymak gerekir. Sağdan soldan fırlayan yepyeni karakterler de can vermekten uzak, ama onlarla ilgili yargıya varmak için erken. Karakterlerin altı doldurulmazsa sonları Lost’taki Nikki ve Paulo gibi olur, canlı canlı gömülürlerse zombiye de dönüşemezler hem.

- E tabii, yalnızlık hayat boyu yalnız olmadığınızı bildiğiniz sürece güzel. Bob da tam bu yüzden takdire şayan bir karaktere dönüştü. İki dakikalık flashback’te bu dizi bize yepyeni hem de oldukça tatlı bir karakter kazandırabiliyorsa dört sezondur neredeydiniz diye sormak da boynumuzun borcu. Bütün bölüm de yalnızlık teması üzerinden ilerliyor nitekim. Maggie’nin yalnızlık tercihi, Bob’un Sasha’yla yüzleşmesi, Bob’un TWD tarihinin en romantik one-liner’ını patlatması, (Sen tanıdığım en sert ve en tatlı insansın,) hepsi sevdiklerini yalnız bırakmamaktan çok yalnız kalmamakla ilgili. Bencillik, bir hayatta kalma formülü olarak gözümüze sokulmuyor en azından.

- Reklam gibi görünen Terminus haritalarını anlayan var mı? Klasik topografya haritalarını Dali’ye özenen bir yeniyetme çizmiş gibi bir halleri var. ‘Yeniyetme’ çok garip bi’ kelime.

- Kelime ve Terminus demişken, bütün o yazılanlardan yavaş yavaş tırsmaya başlayan sadece ben olamam değil mi? Bir sığınaktan çok bir felakete sürükleniyorlarmış gibi karakterlerimiz.

- İtiraf edeyim: Beth’le Daryl’ın arasındaki elektrik Tesla’yı kıskandıracak cinsten. Beth’in ya gerçekten çok küçük olması ya da çok küçük gösteriyor olması sebebiyle belli bir ürkütücülüğü yok değil bu ilişkinin yine de özellikle Daryl’ın Beth’i yeni evlenmişler metaforunda kucağında taşıması, beraber kahvaltı yapmaları, Beth’in yine bizlere şarkı söylemesi hep çok tatlıydı. Beth’le Daryl’a bundan sonra Beryl diyelim bence. Kabul edenler? Etmeyenler? Kabul edilmiştir. Bu arada Beth arabaya kendisi binmedi değil mi? Eşyalarının sağa sola dağılması, Daryl’ı bırakıp gitmesinin zaten saçma olması, kaçırıldığına dalalet.

- Nasıl geçiş yapacağımı bilemedim doğrudan giriyorum mevzuya : Dünyanın sonu ya da insanlığın yok oluşu ile ilgili en trajik şey sanatın bitmesi olur elbet. İnsanlık sanat ürettiği sürece güzel, insan sanat tükettiği kadar insan. Yapımcılar da bunun farkında olsa gerek sanatın her türüyle ilgili göndermeler vardı bu sezonda. Bu yüzden Daryl’ın Beth’e “Çalmaya devam et,” demesi önemli.

- Eh, söylemesi zor ama Daryl’ın öleceği kanısına kapıldığımı söylesem internet isyanı başlatır mıyım? Tabutta yattı yahu adam. Çok rahat burası falan dedi. En “iyi” göründüğü bölümde kötüler hayatta kalır dedi. Böyle foreshadowing olmaz olsun. (Foreshadowing’e iyi çeviri bulana benden sakız.) Bir önceki yazımda sallamış olsam da Daryl’sız The Walking Dead, Hagi’siz Galatasaray’a benzer.

- Lauren Cohan’ın yine baya başarılı canlandırdığı Maggie’nin bölümün başında savuşturduğu zombiler bana Ak Yürüyenleri hatırlattı. Game of Thrones’un başlamasına 20 gün kaldı. Azcık daha sabır.

- Vakti gelmişken: Beth’in piyanist şantörlük yaptığı şarkı Waxahatchee’nin Be Good’uymuş. Şarkının sözleri de pek manidar. Bu ilişki derinleştikçe Daryl’la Carol’ın bir araya gelişi de ayrı bir anlam kazanıyor elbette.

- Atar zamanı: Dizide sağa sola yazılan bütün yazıların aynı el yazısı olması bünyede ciddi gerginlik yarattı. Koca sette el yazısı okunabilir başka biri yok mu yahu? Zaten ortada kalem kalmamış yazılan yazıların aracı genelde zombi kanı. Belki zombiler dolma kalem marker falan da yiyorlardır. En nihayetinde beynimiz de okuduklarımızdan kalan mürekkep izi değil mi?

- Neo-punk grubu Eve Dadananlar geri döndü! Zaten antagonistsiz fazla bölüm geçirmiştik, zamanı gelmişti. Sorular yine gırla: Bunlar Terminus sakinleri mi? Aralarında niye kadın yok? Daryl hepsine yekten dalsa döver mi? Niye herkes Terminus’a gitmeye bu kadar niyetli? Gidebilecekler mi peki?

- “Artık yeter, yeraltından daha fazla yazmak istemiyorum.”
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR