Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
2017’nin en iyi yabancı dizileri

2017 ergen bunalımı, karanlık dünyalar, ‘katil kim?’li temalar bakımından bereketli bir yıl oldu. 13 Reasons Why’dan, The Leftovers’a kadar yılın en iyi yabancı dizileri listemizi sunuyoruz.

 

The Handmaid’s Tale - Hulu, BluTv

Margaret Atwood’un aynı adlı romanından uyarlama The Handmaid's Tale, neredeyse her karesinde özgürlüklerin, hakların bir gecede ortadan kalkabileceği kâbus fikrini sızdıran Elizabeth Moss’un olağanüstü performansıyla ortalığı yıktı geçirdi.

Liderlerin zihinleri ele geçirdiği, birbirine inanmanın mümkün olmadığı, herkesin birbirinden şüphe ettiği, korktuğu, ihbar ettiği Gilead Cumhuriyeti, karakterlerin yaşadıkları dehşete kayıtsız kalmaları hiç yabancısı olmadığımız bir düzenin turbo portresi.

Doğurgan kadınların, toplumu yöneten ancak çocuk sahibi olamayan kadınların çocuklarını doğurmak üzere damızlık olmaya zorlandığı distopik bir dünyayı anlatan dizi, sesinizi çıkarmayıp boyun eğdiğinizde zulüm nasıl sessizce yaklaşır, etrafınızı sarıverir, özellikle kadınlar hayatlarına sahip çıkmadığında neler olur onu anlatıyor.

Bu arada dizinin tüm bölümlerini geciktirmeden tam zamanında alt yazılı olarak yayınlanan Blu TV’yi de kutlamak lazım. İşte bunlar görmek istediğimiz hareketler.

 

 

Fotoğraf 'Vanity Fair' dergisinden, Mark Seliger imzalı.

Big Little Lies - HBO, Digiturk

Nicole Kidman, Reese Witherspoon, Shailene Woodley, Laura Dern ve Zoe Kravitz’in başrollerini paylaştığı dizi ilk başta bir banliyöye sıkışıp kalmış, hoş ve boş bir grup zengin kadının birbirinin kuyusunu kazdığı bir drama gibi başlayıp ardından hemşirelik ruhunun şaha kalkmasıyla hepimizi etkiledi. Jean Marc Valee’nin yönettiği, yapımcılığını Reese Witherspoon’un üstlendiği dizi Avustralyalı yazar Liane Moriarty’nin aynı isimli çok satan kitabından uyarlama. Kaliforniya, Monterey’de yaşayan bir grup genç anne, merkezinde okul çağındaki çocuklarının olduğu sıkıcı ve fazlasıyla derli toplu bir hayat sürerken dizi ilerledikçe bu dünya güzeli ve örnek görüntünün yalnızca bir dekordan ibaret olduğunu öğreniyoruz. Okul velilerinden oluşan seçkin topluluğun üyelerinin bir cinayeti aydınlatmaya çalıştığını görüyoruz. Kendini fahri başkan ilan eden kontrol delisi Madeline, mükemmel bir evliliği varmış gibi davranan hâlbuki şiddetin ve kabusun tam göbeğinde yaşayan Celeste, geçmişinden kaçan Jane’in hikayelerinin katman katman açılması ile birlikte yalnızca bir kadın dizisi değil son derece özenli düşünülmüş ve yönetilmiş bir karakter draması izliyoruz.

 

 

Mindhunter - Netflix

Netflix’in yıl sonuna doğru yayınladığı Mindhunter, henüz seri katil kavramı ortaya atılmadığı zamanlarda, Davranış Bilimi Departmanı’nda çalışan FBI ajanları Holden Ford ve Bill Tench birbirine benzeyen cinayet davalarındaki yapıyı araştırmalarını konu alıyor. Kahramanlarımız ilk başta kimsenin umursamadığı, bodrumda kendi halinde bir bölümde çalışırken, Holden’ın müdürü Shepard’a “Bir delinin nasıl düşündüğünü anlamadan deliliğin önüne nasıl geçebiliriz?” demesiyle birlikte yolları açılıyor ve daha ciddiye alınmaya başlıyorlar. Kahramanlar ABD çapında en azılı suçlularla hücrelerinde konuşarak suçlar gerçekleşmeden önlemek ümidiyle onların zihinlerinin nasıl işlediğini anlamaya çalışıyor. Yapımcıları arasında kimi bölümlerin yönetmenliğini de üstlenen David Fincher ve Charlize Theron olan dizi bu senenin kuşkusuz en çarpıcı işlerinden biri.

 

13 Reasons Why - Netflix

Jay Asher’ın aynı adlı romanından uyarlanan 13 Reasons Why yalnızca bir gençlik dizisi değil. Hatta bir dizi için fazlasıyla yoğun ve karanlık. Buluğ çağındaki gençleri intihara iten nedenleri keşfederken, insanlara saygılı olmak, etrafındakilerin kıymetini bilmemek gibi konulara değiniyor. Dizi, yetişkin mevzularına da çekinmeden giriyor, Hannah’nın intiharını ayrıntılı biçimde görüyoruz, siber zorbalık, vücut algısı, cinsel içerikli mesajlaşma gözü kara bir biçimde anlatılıyor. Bununla birlikte, zorbalık, yalnız bırakılmak, depresyon gibi karmaşık konular inceleniyor. Clay Jensen’ın sınıf arkadaşı ve hoşlandığı kız Hannah Baker’ın intiharına yol açan olayları araştırmasını konu alıyor. Clay, Hannah’nın ardında bıraktığı 13 kasette hayatına son vermesine neden olan 13 kişiyle hikayesini anlatıyor. Kasetleri dinleyen Clay, noktaları birleştirerek sorularına yanıt arıyor.

 

Fotoğraf 'Entertainment Weekly' dergisinden, Robert Trachtenberg imzalı.

Feud : Bette and Joan - FX, FX Türkiye

Ryan Murphy’nin yaratıcılığını üstlendiği Feud, beyaz perdenin efsane yıldızları Bette Davis ve Joan Crawford’un aralarındaki husumete rağmen meslek hayatlarının sonunda birlikte film çekmek zorunda kalmalarını ve o filmi, Whatever Happened to Baby Jane?'i anlatıyor. Bu senenin en güçlü performansları kuşkusuz Susan Sarandon ve Jessica Lange’e aitti, ikili bu efsane şaşaalı Holivut dünyasının ardında yatan güvensizlik ve sonsuz rekabeti tüm detaylarıyla ortaya koydu. Feud, yalnızca gençlik ve güzelliğin geçerli olduğu ve insanları posası çıkınca bir kenara atan sektöre dair sıkı bir eleştiri görevini de gördü.

 

Game of Thrones - HBO, Digiturk

Bu sene koyu Game of Thronescular dizinin seyirciye iyi vakit geçirteceğim diyerek olay örgüsüne gereken önemi vermemesinden dolayı epey söylendi. Bunda dizinin artık George R.R.Martin’in kitaplarından uyarlanarak yazılmamasının da payı var. Öte yandan Game of Thrones herkesin konuşmaktan ve tartışmaktan zevk aldığı bir dizi, popüler kültürün önemli bir parçası. Neticede hepimizi ekrana mıhladı mı mıhladı.

Littlefinger’ın hakkın rahmetine kavuşması bu sene içinde en üzüldüğüm olaylardan biri oldu. Bu kadar dalavereci bir adamın gırtlağını kesmek ancak Arya kadar tecrübesiz ve gaza gelen bir tipin yapabileceği bir şeydi. Keşke öldürmeselerdi de başka maceralarını izleyebilseydik. Erkek kardeşi ve aşığı Jaime tarafından şutlanan Cersei’nin hamileliği bakalım nasıl gidecek? Tabii analı babalı büyütmek nasip olsa iyi olurdu ama n’apalım sağlık olsun, Allah bir avazda çıkartsın. Gecenin bir vakti halasının kapısını çalan Jon’un halası Dany ile halvet olması da yine bol konuşulan olaylardan biri oldu.



Ozark - Netflix

Başrolünde Jason Bateman’ın oynadığı ve ilk iki bölümünü yönettiği Ozark, aile yapısı, suç ve sevdiklerimizi korumak adına neler yapabileceğimize dair epey karanlık bir dizi. Jason Bateman, sadakatsiz karısı Wendy ve iki çocuğu ile birlikte beklenmedik bir şekilde Chicago’dan Ozark gölü kıyısında bir kasabaya taşınmak zorunda kalan, uyuşturucu kartelinin paralarını aklayan Marty adında bir finansal danışmanı canlandırıyor. Marty, sinirli insanlar olan patronlarını bakir ve tehlikesiz bir bölge olarak gördüğü Ozark’ta mucizeler yaratarak yatırım imkânları keşfedeceğine dair ikna eder. Ancak durum sandığı gibi değildir, Ozark ahalisinin suç karnesi bakımından kartellerden geri kalır yanı yoktur ve Marty gibileri görmeye alışkınlardır. Ailesini korumak için çırpınan kahramanımız çabaladıkça daha da dibe batacaktır.

 

The Keepers - Netflix

Belgesel dizi The Keepers yedi bölüm boyunca neredeyse uyuşturulmuş gibi hipnotize bir vaziyette 49 senedir aydınlatılmamış olan Rahibe Cathy’nin cinayetinin ardındaki gerçekleri anlatırken, bizlere son derece girift bir hikâyeyi sunmasının yanı sıra on yıllarca süren kızgınlık, hayal kırıklığı ve haksızlık temalarına değindi.

Kilisenin, devletin ve toplumun yardıma ihtiyacı olan kadınları nasıl görmezden geldiğini gözler önüne seren The Keepers, toplumun kadınların sözüne ne denli inandığı ve adaletin seyri, haksızlıklara karşı yılmadan birlik olarak nasıl mücadele edilebileceği ve sesini duyurmanın önemine dikkat çekmesi bakımından da cesur bir yapım.

 

The Leftovers - HBO, Digiturk

Sanırım bu seneki en büyük kaybım The Leftovers izlememek oldu. Ama bu tüm dünyada beğeniyle izlenen diziyi yılın en iyileri sıralamasına almayacağım anlamına gelmez. The Leftovers  dünya nüfusunun yüzde ikisininin bir anda ortadan yok olmasıyla ilgili görünmekle birlikte aslında odağı bu olmayan bir dizi. Yaratıcıları Damon Lindelof (Lost’un senaristlerinden) ve Tom Perrotta (dizinin uyarlandığı kitabın yazarı) hikâyeyi üç yıl ileriye taşıyarak beraberinde yaşanan olayları anlatıyor. The Leftovers öyle gizemlerin aydınlatıldığı bir dizi değil. Neden dünya nüfusunun %2 si ortadan kaybolmuş, karakterler bilmediği için biz de bilmiyoruz. Kevin Garvey mesih mi? Kasabadakiler iki kere dirildiği için ve herşeyi alametlere yordukları için öyle olduğunu düşünüyor ama tam olarak bilemiyoruz. Nasıl gerçek hayatta yanıtlanmamış sorularımızla birlikte yaşamayı öğreniyorsak, The Leftovers’a da aynı biçimde yaklaşarak, tadını çıkarmaya çalışıyoruz.

 

Twin Peaks / Showtime, FX Türkiye

Bir Amerikan kasabasındaki esrarengiz bir cinayeti anlatan Twin Peaks 1990’da yayınlanmasıyla birlikte televizyon hikâye anlatımını sonsuza kadar değiştirdi. David Lynch ve Mark Frost tarafından yaratılan dizi yalnızca iki sezon yayınlanmakla birlikte kült statüsüne erişti. Şimdi 27 yıl sonra dünyanın en trip dizisinin geri dönmesi “cinayeti kim işledi?”den daha çok “bu ne ola ki?” sorularını beraberinde getiriyor. Twin Peaks’in yeni sezonu 2017’de yayınlanan diğer dizilere oranla doğal olarak çok daha acayip, üzücü, tuhaf, komik, zaman zaman sıkıcı ve kalabalıktı. David Lynch gerçekten tüm bölümlerin yazarlığını ve yönetmenliğini üstlendi. Mekânlar, zamanlar boyutlar birbirine girdi, korkutucu, rahatsız edici, eğlenceli özetle akıllara zarar bir sezon izledik.

 

DEFNE AKMAN

 

YORUMLAR




DİĞER HABERLER