Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Binge-watching nedir?

Dizi severler iyi bilir, bazen bir dizi öyle sarar ki dünyadan elinizi eteğinizi çekip ardı ardına tüm bölümleri yutarcasına seyredersiniz. O sırada gelen telefonları açmak istemez, yalnızca onu izlemek istersiniz. Dizi bittiğinde ise bir tür boşluk hissi oluşur.

Binge-watching ya da maraton, genellikle tek bir televizyon dizisi ya da programının bölümlerini ardı ardına uzun süre izlemek demek. Netflix’in Şubat 2014’te yaptığı bir araştırmada, %73 binge-watchingi aynı dizinin bir oturuşta 2-6 bölümünü izlemek olarak tanımlamış. Kültürel bir olay haline gelen binge-watching Netflix, Hulu ve Amazon Video gibi online medya hizmetlerinin yükselişi ile hayatımıza girdi. Bu platformlarla dizilerin bütün sezon bölümleri aynı gün yayına verilir oldu. Ülkemizde ayrıca dizi izleme sitelerinin de buna katkısı olduğu muhakkak. Son zamanlarda hayatımıza giren Netflix, Blu Tv gibi platformlar internet bağlantısı olan neredeyse herkes tarafından erişilebiliyor.

Sanırım ilk bu hale Lost yüzünden düşmüştüm. Rüyamda bile kara dumanlar, Dharma köyünü görüyordum.

Pazarlama ve sosyal medya kampanyaları ise binge-watchingi destekler nitelikte. Onlara göre yeni normal bu. Öte yandan, dışarı çıkmadan tüm hafta sonunu ekrana kilitlenmiş olarak geçirmek ne kadar sağlıklı emin değilim. Bu konulara yer veren Wired gibi yayınlarda okuduğuma göre,  bilim adamları da tam bu konularla ilgili bir şeyler söylemiş.

Toledo Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada, binge-wathching’in toplum sağlığı için endişe verici bir hal oluşturmasından bahsediliyor. 400 yetişkin üzerinde TV izleme alışkanlıkları hakkında yapılan araştırmada, %77’nin günde ortalama iki ya da daha fazla saat TV seyrettiklerini, %35’in kendisini binge-watcher olarak tanımladığını ortaya koyduğu belirtiliyor. Binge-watching,  kötü fiziksel ve ruhsal sağlıkla ilişkilendiriliyor. Tükenmişlik, obezite ve diğer sağlık problemlerinin binge-watching ile bağlantılı olduğu söyleniyor. Binge-watching, aşırı boyutlara varmışsa, insanların işlerini ertelemeye ve diğerleriyle olan ilişkilerini de askıya almaya başladıkları, yapmamaları gerektiğini bilmekle beraber bölümleri aralıksız izleme arzusuna karşı koymakta zorlandıkları ifade ediliyor.

Acaba hangi yerli diziyi böyle birbiri ardına izlerim diye düşünüyorum. Keşke Kartallar Yüksek Uçar, Geçmiş Bahar Mimozaları gibi yerli dizileri box set olarak piyasaya çıkartsalar.

Televizyon kanalları, hayatımıza giren bu yeni seyretme alışkanlığına adapte olmak için, yeni dizileri ve reklamları yayınlarken çareler üretme peşinde. Araştırma şirketi Comscore’a göre 18-34 yaş aralığındaki kuşağın %46’sı dizileri yayınlandıktan sonra seyrediyor, bunların %42’si bir dizinin bölümlerini ard arda izlemeyi tercih ediyor.

Yani eğer bir oturuşta dört bölüm birden izlediğiniz için suçluluk duyuyorsanız, rahat olun. Sizin gibi bir sürü insan var çünkü. Bu binging olayı yemekle, deli gibi alışveriş yapmakla da ilişkilendirilen, aşırı tüketim çağrışımları olan negatif bir şey. Bütün öğleden sonra yemek yaptım, kitap okudum deseniz kimse size bir şey demeyecek ama dizi izledim deyince bir takım küçümseyen bakışlara maruz kalabilirsiniz mesela. Öte yandan zaman, sizin zamanınız, canınızın istediği gibi geçirmekte özgürsünüz. Başkasının yargılarından size ne diyorum yani. Önemli olan bu izleme alışkanlığının sizin hayat amaçlarınız, hedefleriniz, ilişkileriniz, iş zamanınızla dengeli olması.

Bazı istemezükçüler tüm bölümlerin bir anda erişilebilir olmasının hikaye anlatımı bakımından sorunlu olduğunu öne sürüyor, işte dramanın, anlatımın teknik noktalarından bahsediyorlar falan. Bence bunlara da çok takılmayın, özetle onların istediği gibi televizyon izlemenizi istiyorlar çünkü. Ayrıca istediklerini desinler sonuçta hiçbir yaptırımları yok, canınız ne isterse onu yapıyorsunuz sonuçta. Elbette tüm bölümler orada yüklü diye bir oturuşta tüm diziyi gömmek zorunda değilsiniz, dilerseniz haftada bir bölüm de izleyebilirsiniz. Ama ondan sonra etrafta milleti spoiler vermekle suçlamayın, çok sevimsiz oluyorsunuz.

Bir süre sonra koltukla bütünleşip, insanlıktan çıkıyorsunuz doğru.

İstediğinizi istediğiniz zaman izlemek harika bir şey değil mi sizce de yahu? Geleneksel anlatım, ulaşılamayan doruk noktası ve çatışma etrafında kurulu. Böylece gelecek hafta aynı saatte ekran başında olmanızı sağlamış oluyorlar. Bu sürünme hali, merakımızı tetiklerken, bir türlü nihayete ulaşamama hali sinir bozucu da olabiliyor. Birden fazla bölümü istediğiniz anda izleyebilme durumu ise, iplerin kendi elinizde olduğu bir durum. Duygusal akışı kendinizin yönettiği ve seyretmeye nerede son vereceğinizi kendinizin karar vermenizi sağlıyor.

Başkalarıyla ilişki kurmayı istememek, dünyadan kaçmak, eğlenmek için minimum çabayı harcamak depresyon emareleri doğru. Binge-watching belki kendi problemlerimizden kaçmak için bir yol da olabilir, ama kime zararı var? Üstelik bazen iyileştirici de olabilir. Hikâyeler ve karakterler duygularımızla temasa geçmemize vesile olabilir, yeni davranışları keşfetmemizi sağlayabilir ya da ortak bir deneyim yaşadığımız kişilerle ilişkilerimizi kuvvetlendirmemize yol açabilir.

Belki de binge-watching araştırmaların işaret ettiği ve kimi medyanın ifade ettiği kadar korkunç bir şey değildir. Her halükarda süreceği kesin.

Bana gelince, televizyonun altın çağında yaşadığım için hayatımdan memnunum elbette. Sevdiğim dizileri reklamsız ve bölünmeden izleyebildiğim için de. Bununla birlikte bir daha House of Cards yüklerken, gelecek bölüme tıklamadan önce arada bir gerçek dünyaya karışmayı unutmayın derim.

YORUMLAR




DİĞER HABERLER