Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Her şey aşktan mı sahi?

Her Şey Aşktan,  Cumartesi akşamüstümü keyifle doldurdu. Hem eğlence unsuru barındıran hem de adı üstüne düşündüren bir öykü olmuş. Gülümseyerek, finalde çalan şarkıya eşlik ederken, şöyle bir düşündüm, her şey aşktan mı sahi? Mesela öfke? Mesela şefkat?  Ya sevgi? O da dahil mi aşka? Yoksa aşk ve sevgi birbirinden ayrı tutulması gereken şeyler mi? Bir araya gelince, meydana getirebileceklerinden korktuğumuz için ayırıyor olabilir miyiz bu iki kavramı? Bence buradaki asıl önemli soru, bunların var olup olmadığı değil, ne kadar var olduğu ya da olmadığı. Ve bizim, bu olmak ya da olmamak temalı duyguları ne derece sırtlanabildiğimiz. Pelin ve Burak’ın bir olma hikayelerinde, onlar ne derece sırtlanabilmiş bu duyguları, nerelerde nakavt olmuşlar  ve nerelerde o son sayı hakemden çıkmadan ayağa kalkabilmişler, onu izliyoruz. Ömür geçerken, gönül geçmiyorsa sevdadan şayet, bizim de payımıza düşen yaşamak. Nitekim onlar da yaşadılar. Ben gibi, siz gibi, herkes gibi, düşe kalka.

Önceklikle belirtmek isterim ki, spoi yemek zorunda bırakmamaya çalışacağım sizleri. Zaten izlenen ve bilinen, fragmanlar ve genel hikayenin dışında bir şey yazmadan film hakkındaki görüşlerimi bildirmeye çalışacağım. Gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz yani. ☺

Şimdi fonda Sezen Aksu düşünün. Aysel-Onno-Sezen ateş eden üçlüsünün yarattıkları eserleri. Ve tabi ki Sezen’inkileri. Sezen Aksu kimin kalbi değil ki? Bugüne kadar Sezen’in sesiyle dokunmadığı bir ruh tanımadım şahsım adına. Film akıp giderken şarkıların içinde kayboluyorsunuz. Çoğunu Sezen Aksu’nun sesinden dinlediğimiz şarkılar, Edis, Simge Sağın, Ayşe Hatun Önal gibi başarılı çıkışlar yakalayanların seslerinden geliyor bu kez. Çok samimi olarak söyleyebilirim ki, soundtrack albümü çıkarsa, baş köşeme yerleştireceğim, o kadar beğendim bu yeni yorumları.

Sonra aşk düşünün, baş köşede, parıldıyor. Klişe yüklü bir tanışma sahnesi. Şöyle bir şey var ki, film lanse edilirken de sık sık tekrarlanan bir cümle: “İlk kez bir arada izleyeceğiniz oyuncu kadrosu!” Belki de bu sebepten, yavan ve sıkıcı gelmedi bana filmin içindeki klişeler.

Pelin (Hande Doğandemir) biz gibi. Bizden biri, içimizden bir parça. Vitrinde gözüne çarpan şeyi, kredi kartının limitlerini zorlamak suretiyle, derhal sahiplenen. Öyle ki, bir çift topukluya milyarlar dökebilecek kadar gözü kara  esas kızımızın. Biraz ‘Dur!’u olmayanlardan Pelin. E bu alışveriş sevdası, bir yere kadar dayanıyor ancak tabii: Para bitene kadar. ‘Zengin koca’ diye alttan alttan verilen tüm mesajları biriktire biriktire bünyesine almış olan kızımız, ‘zengin koca’ olmaya yüksekten giriş yapan İlker’le (Mithat Can Özer) tanışıp, aşık da olunca, ohhh değmeyin keyfine. Sonrası uzun bir ilişki ve kız tarafının zoruyla alınmış bir evlilik kararı. Zorla aldırılmış bu evlilik kararı ve erkek tarafının meşhuuuur ‘evlilik öncesi gerginliği’ sonucunda Pelin de aldatılan kadınlar tarafına topuk tıkırtılarıyla ve akmış rimelleriyle geçiş yapmış bulunuyor. Hayatları Hakan Meriçliler’in canlandırdığı karakterin sahibi olduğu kafede kesişiyor Burak’la. Burak, (Şükrü Özyıldız) kırıkları olan bir adam. Aile konusunda yüzü gülmeyenlerden. Aslında zengin ancak bu şaaşayı elinin tersiyle itmiş. Doktor ve baterist. Doktorluğu meslek olarak benimsememiş. Daha çok baterist. Burak’ın hikayesi de bir klişe ama ağırlık verilmeden, dozunda işlenen bir klişe. Bu yüzden bağlandığı sonda, ne yalan söyleyeyim gözlerimi doldurdu. Dedim ya kırıkları var diye, kırıklarını önüne engel diye koymamış Burak, dünya üzerinde acı çeken bir tek o değil ve bunun bilincinde bir birey olarak yolunda giden bir adam. Pelin, beklenmedik anda hayatına tepeden inen(!) kalp ağrısı. En güzel ağrısı. Pelin aklı beş karış havada, sempatik mi sempatik dörtlü kız grubuyla bakıyor ki atlatamayacak bu ‘ayrılık sonrası depresyon’ evresini, Burak’a gidiyor. Burak’ın tek bir şartı var, ne diyorsa, sorgulama sürecine girmeden yapılacak! Gerisi iyilik, sağlık. Burdan sonra yazacağım her şey spoilere girecek, o yüzden çekiliyorum.

1 2
Buse Savaş
31/01/2016 12:39
YORUMLAR




DİĞER HABERLER