Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Kiralık Aşk, 47. bölüm tahmini fragman yorumu

En baştan söyleyeyim Ömer'in mektubu okuduğunu düşünmüyorum. Muhtemelen biri rüya görüyor ki Defne olduğunu tahmin ediyorum. Sevgili Meriç Acemi bizi ters köşelere yatırmaya doyamadı. İki fragman da ters köşelerle dolu.

Ömer'in hızla şirketten çıkması, Sinan'ın sinirle kendi odasından çıkıp  Ömer'in odasına dalması bence sekiz sayfa dergi çalışması ile ilgili. Bence Deniz yapacağını yaptı ve Feryal'in ayağını kaydırdı. O oda ve masada arkası dönük kadın bence Sude. O da ya çekimi iptal etti ya da hem Ömer’i hem de Sinan’ı sinir edecek bir şey yaptı.

Deniz'in konuştuğu kişi de bence Sude, ama sanırım Sude Deniz'e de kazık atıyor. Yasemin’le Deniz hakkında yaptığı konuşmayı hatırlayın. Yasemin Sude’yi Deniz’le ilgili uyarmış, ama Sude kendinden çok emin bir şeyler söylemişti.

Yani önce Ömer'le konuştuysa ve Ömer onu bir şekilde ikna ettiyse; Deniz'in istediği kapağı vs. yapmayabilir. Deniz de fragmanda gördüğümüz o konuşmayı yapabilir. Sude son bölümde ailenin öneminden bahsetmişti. Boşuna söylenmedi o laflar.

Bir alternatif de şu olabilir: Dizimize yepyeni bir karakter giriyor olabilir. Deniz Feryal'in ayağını kaydırabilir, ama Sude'yi derginin başına geçiremeyebilir. Yeni gelen kişi de Deniz'i de Ömer'i de deliye çevirebilir. Bakalım, izleyelim ve görelim.

Ömer'in Defne'ye konuşalım demesi hala ev mevzusu yüzünden oluşan kırgınlık, ama bence Defne Ömer aradığında farklı düşünecek ve o korkuyla Ömer'e gidecek. Bir şeyler kaçırır mı ağzından? Sanmıyorum.

Neriman yine kendini kurtarma peşine düşmüş, ama tahminim Ömer "Yenge ne diyorsun sen, hiçbir şey anlamıyorum," diyecek ve Neriman'ı uyandıracaktır. Uyanan Neriman da boş durmayacaktır. Mutlaka bir planı vardır.

“Ömer'in telefonunu unutup odadan çıktığı sahne ile ambulansla ve Şükrü ile bir yere koştuğu sahne farklı sahneler bence. İlkinde dergideki sekiz sayfa olayıyla ilgili bir problemden dolayı Feryal'e gittiğini, ama Feryal'in yerinde Sude'yi gördüğünü düşünüyorum. O sahnede arabayı Şükrü kullanıyor. Ömer'in ‘Epey bir tadım kaçtı Şükrü,’ dediği sahne. Diğer sahnede ise (ambulanslı) arabayı Ömer kullanıyor, Şükrü yanında oturuyor. Bizim dizimizde hastane sahnesi bile çekilmemişken öyle intihar mintihar olacağını asla düşünmüyorum. Sanki gittikleri yer Ömer'in annesi anısına yapılmış kavak ormanı gibi gelmedi mi size de? Başka neresi olabilir, kim olabilir bilmiyorum. Belki Sadri Usta?” demiştim twitter yorumumda.

Hatta şunu da demiştim: “Bu konuda kafam karışık, ama konunun Defne olduğunu sanmıyorum.” Bu ambulans sahnesinin bizim beklediğimizden çok farklı olabileceğini düşünüyorum. Bence konu hiçbir karakterimizle ilgili değil. Sanki ortada bir yanlış anlaşılma var. Bu sahnede çok fena ters köşe durumları var gibi geliyor. Bence yine Meriç Acemi zekâsına hayran kalacağız.

Bu bölüm bence çok önemli olan iki sahne var ve bu iki sahne her şeyi çözen (bölüm için ve tabii gelecek için) sahneler olacak.

 

Biri Ömer’in telefonunu unutması ve bu telefonun Defne’ye verilmesi… O telefon boşuna unutulmadı ve boşuna Defne’nin eline geçmeyecek bence. Sevgilinizin telefonu böyle durup dururken elinize geçtiğinde merakınıza yenik düşüp karıştırır mısınız? Bir de hiçbir şey söylemeden aniden çıkmış. Pek çok kadın merakına yenik düşecektir. Bence Defne de dayanamayacak ve o telefonda bir şey görecek, ama ne bilmiyorum. Sadece sonucun iyi olacağını düşünüyorum.

İkinci sahne ise Defne’nin mankenlik yaptığı sahne… Yine istediğimiz şeylerden biri olmuş. Defne'miz mankenlik yapıyor. Ömer de fark edince eriyor tabii ki. Tahminim, Ömer fotoğraf makinesinde Defne'sinin ayaklarını tanıdıktan sonra Koray'a "Manken kim?” diye soruyor ve Koray da fragmanda duyduğumuz cevabı veriyor. Ben pek çoğunun aksine Defne’nin mankenlik yapmasına Ömer’in kızmayacağını; aksine bu sahnenin ortamı yumuşatacağını ve barışmanın fitilini ateşleyeceğini düşünüyorum. O yüzden bu sahneye dikkat^^

Bu bölümün özü bence Defne'nin söylediği "Ailem Ömer olmuş," cümlesi. Gerçek hayat da böyle değil mi? Sevdiğin kişi ailen oluveriyor ve her şeyden daha önemli hale geliveriyor. Birini sevdiğinde tüm önceliklerin yer değiştiriyor.

Beklediğimiz doğum günü geldi çattı. Defne’mizin doğum günü… Fragmandan anladığımıza göre başbaşa kutlanacak gibi görünüyor. Sinyor İplikçi çok özel bir şey yapmıştır diye düşünüyorum. Muhtemelen Ömer'in evinde, ama çok özel hazırlanmış bir ortamda kutlanacaktır. Ömer'in çok özel bir hediye tasarladığını ve çok özel bir konuşma yapacağını düşünüyorum. Geçmiş bölümlere gönderme yaparak, o bölümlerin yansımalarını görerek izleyeceğimiz sahneler olabilir. 

Ömer’in ağzından şunları duymak istiyorum artık! “Her koşulda sana güveniyorum. Bundan sonra ne olursa olsun Defne’nin bir bildiği vardır diyeceğim. Hep yanında olacağım ve seni hiç bırakmayacağım.” Der mi? Bence der^^

Bu bölümün bize geçireceği duygular ise şunlar olabilir: Kaybetme korkusu, aile, bağlılık ve aşk…

Bence güzel bir bölüm izleyeceğiz. Her iki fragman da bölüme ilgi çekme açısından şahane olmuş, ama ters köşeler de çok fazla. Hem de çok fazla^^

Bölüm sonunda da çok mutlu oluruz gibi geliyor^^ Şimdiden iyi seyirler:)

Sevgiyle kalın…

YORUMLAR




DİĞER HABERLER