Glee bir Amerikan lisesinde yaşanan bütün klişeleri barındırmakla birlikte, televizyondaki tabuları da kırarak gençlik dizileri arasında özel bir yer edindi.

Glee, McKinley kurgusal lisesinde geçen ve bir grup öğrencinin yaşadıklarını anlatan komedi-müzikal bir dizidir. Aslında çoğu zaman komedi demeye dilim varmaz. Çünkü çok ağlatır.. Glee izleyenler bilir: İlk üç sezon McKinley Lisesi’nin orijinal ekibi tabiri caizse rüya takımı oluşturup, gerek coverlar gerekse senaryo olarak çok şey vermiştir. En başta, bildiğimiz bütün Amerikan lisesi klişelerini bize vermiştir Glee. Benim gibi o kast sistemine hayranlar için bulunmaz kumaştır bu yüzden. Ezilen öğrenciler, popüler çocuklar ve kötü amigo kızlar..

Will Schuester okulun Glee Kulübü New Directions’ı devraldığında zorbalığa uğrayan çocuklar için bu bir umut ışığı olmuştur.Kimsenin sevmediği itici Rachel, tekerlekli sandalyedeki Artie, afro-amerikali Mercedes, asyalı Tina ve eşcinsel Kurt koşa koşa Glee’ye katılmıştır. Ama Will bunun yeterli olmadığını biliyordur. Bu yüzden popüler çocukları çekmek için küçük bir yalanla okulun futbol takımının oyun kurucusu, en popüler çocuğu Finn’i, Glee’ye dahil eder. Finn’in Glee’ye katılmasından en yakın arkadaşı, okulun kötü çocuğu Puck ve amigo kızların lideri, Finn’in kız arkadaşı Quinn hiç memnun değildir. Memnun olmayan bir kişi daha vardır: Bütçeyi Glee Kulübü ile paylaşmak zorunda olan amigo kızların koçu Sue Sylvester...

Bundan sonra Sue’nun emriyle Quinn ve yancıları Santana ile Brittany Glee’yi yok etmek için Puck ise doğal yollarla Glee’ye katılır. Bu kötü ve popüler çocuklar zamanla diğerleriyle yakın arkadaş olurlar, sevgili olurlar. Amigo kızlar Glee’yi içten yok etmeyi bir süreliğine bırakırlar ve olaylar, olaylar..