Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Reality şovlar ne kadar gerçek?

Reality dünyanın en popüler ve karlı televizyon programcılığı türlerinden biri. Reality şovların hepsi başarılı olmasa bile, hatırı sayılır bir kültürel etkisi var. Reality şovları izlemiyorum deseniz bile,  neredeyse günün her saatinde farklı bir kanalda yer alan bu programları görmezden gelmeniz biraz zor.

Televizyonlar neden bu kadar çok reality şov yayınlıyor?

Senaryo ve profesyonel oyuncular olmadan gerçek olay ve durumlara odaklanan televizyonculuğa  “reality tv” deniyor. Bu programların hikâyeyi anlatan ya da olacakları haber veren bir sunucusu ya da anlatıcısı var. Survivor’da Acun Ilıcalı, Esra Erol gibi… Sitcom, drama ve hatta haberlerde işi yazarlar ve oyuncular sırtlanırken, reality şovlar yapımcılar ve editörlerin eseri. Yani gayet makul bir maliyeti var. Bu yüzden de televizyonlar tarafından çok tercih ediliyor

Açlık, rekabet, yalnızlık, ihanet tüm insani sınavlar Survivor’da. Dominik gibi egzotik bir yerde geçiyor. Bir grup güzel vücutlu kadın ve erkek, zorluklarla mücadele ediyor. İzlenmez mi bu şimdi?

Peki neden bu kadar çok seviliyorlar?

Reality şovlar çok seviliyor çünkü temelinde rekabet var. Para için, erkekler için, tatil için, ün için büyük çekişme dönüyor. Katılımcıların dikkat çekmek için yapmadıkları yok. İstediklerine ulaşmak için her yol mubah ve elbette onların bu halini izlemek çok eğlenceli. Sonra röntgencilik, bakmamanız gereken şeylere bakmak gibi bir başka durum daha var. Hiç tanımadığımız insanlar hakkında sonsuz bir dedikodu fırsatı sunuyor. Sonsuz drama, gözyaşı, nefret, intikam hepsi burada. Daha ne olsun? Oturduğunuz yerden Big Brother yarışmacılarından biri olmadığınız için sevinmenize gelince, bu sizi onlardan daha üstün biri değil, tıpkı benim gibi sıradan bir izleyici yapar, rahatlayın yani hepimiz aşağı yukarı onları izlerken aynı şeyleri hissediyoruz.

Neler reality?

Reality şovlar gizli kameradan, yarı-belgesel programlara, baştan yaratma hikâyelerinden, evlenme programlarından, ünlülerin hayatlarına, yaşam tarzını değiştiren programlardan, yetenek şovlarına kadar aklınıza gelebilecek ve gelemeyecek tüm yarışmaları ve programları kapsıyor. Gerçek bir yerde gerçek insanlarla adeta belgesel gibi çekilebilir, ya da stüdyoda örneğin O Ses Türkiye gibi seyirciyle birlikte çekilebilir, gizli kameralar kullanılarak yalnızca stüdyoda çekilebilir.

Peki nasıl oluyor bu işler?

Yapımcılar ve editörler genelde bir çekim senaryosu ile hareket ediyorlar, bu da şovun nasıl yönetileceğini belirliyor. Sitcom ve dramada ise bu işi daha öncesinde yazarlar gerçekleştiriyor.

Programdan programa değişmekle birlikte tüm konseptlerin yani o adaya yerleşen ve açlıktan kırılan bir grup insanın hedefleri vurmaya çalışması, ya da acayip insanların yeteneklerini göstermek için sıralanması birinin eseri. Yapımcılar, tüm seçimleri yapan kişiler. Zonguldaklı Küçük Kabadayı Soner Yiğit’in ya da seyircilerin arasına dalan Sibirya Kurdu Paşa’nın Yetenek Sizsiniz’de yer almasına onlar karar veriyor örneğin. Yayınlanan görüntüler gerçek olabilir ama hepsi kurgulanıyor.

Yetenek Sizsiniz yarışmacılarından Sibirya Kurdu Paşa!

Başımıza masraf çıkartmayın

Reality şovun temel ilkesi mümkün olan en az maliyetle yetenekleri kullanmak. Katılımcıların günlük masraflarını karşılamak da çok zor değil. Bununla birlikte Survivor gibi istisnai şovlar da var. Diğer yandan Zuhal Topal’la, Evleneceksen Gel gibi tek mekanda çekilen programlarda günlük masraflar, konaklama ve ulaşım maliyeti daha düşük.

İşimiz manipülasyon

Olayımız farklı görüntüleri kurgulayarak tek bir görüntü/ konuşma olarak aktararak bir anlam inşa etmek ve seyirciyi etkilemek. Öyle ki başından sonuna kadar bir cümleyi imal etmek bile olağan. Diyelim ki konuşmanın akışı istenilen etkiyi vermiyor, onu kesip-biçip bağlayarak söylenmeyen bir şeyi söylemiş havasını vermek de mümkün.

Yapımcılar tanrıdır.

Yapımcılar şovda ne olup bittiği üzerinde büyük kontrol sahibi. İnsanları çeşitli durumlara maruz bırakmaktan, neyin yayınlanıp neyin yayınlanmayacağına kadar hepsine onlar karar veriyor. İş birlikleri, kavgalar, aşklar, çatışmalar hepsi onların elinde.

Çoğu kontratta, yapım el kitabında ve formatta jürinin değil yapımcının kimin eleneceği konusunda söz hakkı olduğu yazar. Jüri seçimleri yapar ama yapımcılar sıklıkla araya girip bu kişi program için gerekli, henüz elenmesini istemiyorum diyebiliyor, derler.

O işler sandığınız kadar kısa sürmüyor

Vahe ile Evdeki Mutluluk izlediniz mesela, banyonuzu baştan aşağı yenilemeye karar verdiniz diyelim. Öyle oradaki gibi hop diye olmuyor, delirmek üzeresiniz değil mi? Belki onlar hepsini 24 saat içinde oluyor gibi gösteriyor olabilir ama büyük olasılıkla profesyonel bir ekip bu işle iki hafta kadar ilgilenmiştir. Programda engebeli duvarlara sıva çekilmesi, astar atılması hemen ardından boya şeklinde tak tak tak ilerliyorlar. Halbuki evine usta giren herkesin gayet iyi bildiği gibi boya öyle hemen astarın üzerine sürülmüyor. Perdelerin dikilmesi, parkelerin döşenmesi hepsi zaman alan işler. Bu arada Vahe Kılıçaslan iyi ki koltuğun üzerine küçük yastıkları koyarak son düzenlemeleri yapıyor. Yapmasa o ev eksik kalırdı! Hahahahaha.

1 2
Defne Akman
22/03/2016 14:46
YORUMLAR




DİĞER HABERLER