Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Siz çatışırken de güzelsiniz

Vatanım Sensin bu sezon tek takip ettiğim dizi. Takip ettiğim dizilere mutlaka özetliyorum yazardım. Bu sezon yazamamamın sebebi ise tamamen yoğun çalışma temposu ve hayatımdaki büyük çaplı değişimler. Haliyle geç oldu bu yazı. Dizi iki üç bölüm sonra sezon finaline gidiyor ve ben anca yazı yazıyorum. Bu tabii ki benim ayıbım, kabul. Yazılarımı takip edenler bilir ki dizi yorumlarımda genelde karakter atomlaması yaparım. Aslında karakter atomlaması yaptığım bir yazı da yazmaya başladım ama o taslaklarda biraz daha duracak. Bu yazı dizinin genel ahval ve şeraiti üzerine olacak. Hadi bakalım readysinizdir iyşalla.

Diziyi seyretmeye başlama ve dahi seyretmeye devam etme sebebim bittabii ki Halit Ergenç. (Çünkü Halit Ergençcilik bunu gerektirir.^.^) Onur Saylak, Baki Davrak, Senan Kara ve tabii ki kendini aşan Bergüzar Korel de var; daha ne ister ki  bir izleyici? Bayağı bayağı oyunculuk resitali yaşatıyor bu beşli.  Veee Muhteşem Yüzyıl’da  Deli Mustafa’yı ağzım açık seyrettiren, burada da Leonidas’a can, kan veren Boran Kuzum. (Yetenek fışkırıyor her yerinden, tü tü tü maşallah.) Cast tamam, bir de yönetmenler Taylan Biraderler olunca mmmhhh ballı kaymak oldu benim için.  Senarist grup büyük talihsizlikler yaşadı. Önce hikayenin sahibi, daha sonra yazım ekibinden üç senarist diziden ayrıldı. Tüm bu büyük kayıplara rağmen temel karakterler sağlam kurulunca hikaye yalpalasa da kendini seyrettirdi bana.

Hiç mi yanlış kurulan karakter yok, her şey mi süt liman derseniz; tabii ki var. Hatta şirazesi kayarken toparlanmaya başlayan karakterler bile var. Bunlara karakterleri atomladığım yazıda değindim onun için burada teferruata girmiyorum. 29 bölümdür seyrettiğim hikayenin bu yazıda değinmek istediğim yanı çatışmalar. Hikayenin en büyük çatışması tabii ki Cevdet’in. Milletinin istiklal mücadelesi verdiği bir dönemde karşı tarafa geçen bir haini seyretmek çok cazip. Cevdet adeta tüm karakterlere ‘’ben tek, siz hepiniz’’ diyen karizmada bir karaktere ve çatışmaya sahip. Son bölüme kadar da çatışması hiç yalpalamadı. Heyecanı yüksek, ters köşeleri başarılı, izlemesi en zevkli çatışma oldu. O yüzden dizinin sonuna kadar ‘’Miralay Cevdet rocks!’’ demeye devam edeceğim sanırım.

Diğer büyük çatışma ise aynı toprakların halklarının çatışmasını iki aile üzerinden dramatik bir şekilde izlettiren köy baskınları. Böyle büyük kıyımları yaşayan halkların değişimini seyretmek bir yandan çok acı, bir yandan da çuvaldızı kendine batırarak sorgulatan cinsten. Ekran başındaki en milliyetçi insanın bile, Vasili’nin ve ailesinin maruz kaldığı kıyımı seyrederken kendi milletini sorgulamasını sağlayan cinsten. Vasili’nin ettiği intikam yemini ile 27. bölümdeki  Tahtacı katliamı sonrası Cevdet’in ettiği yeminin arasında bir fark olmadığını gösterdi aslında. Benim gibi vatan, millet, bayrak diye delirmeyen izleyiciler bu kıyımları seyrederken suyun iki tarafının acılarını yüreklerinin taa en içinde yaşadılar. Daha milliyetçi kesim için büyük sarsıcı sahnelerdi bunlar kuşkusuz.

1 2 3 4 5 6 7 8
Sümüklü Papatya
31/05/2017 11:30
YORUMLAR




DİĞER HABERLER