Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Padişah öldü Hillary Clinton tahta geçti

Dün akşam Muhteşem Yüzyıl Kösem’de padişah Ahmed öldü. Oh çok şükür. Wikipedia'ya bakılırsa kan emici bitten bulaşan tifüsten, dizinin seyrine bakarsak iki Motlium bi Nexium patlatsa geçecekmiş gibi duran bir mide ağrısından 27 yaşının baharında dilinden düşürmediği hakkın rahmetine kavuştu.

Ruhuna el fatiha.

 

Ahmed aşırı bayık bir padişahtı. Her şeyi son dakikada öğrenen, sonra hemen "Demek bana söylemediniz," diye alınıp küsen, saltanat elden giderken Odalarda ışıksızım'ı kökleyip mıymıy karar vermeye çalışıp işleri aksatan tam bir ayak bağıydı; nur içinde yatsın. Kösem'e de artık fenalar basmıştı. Kadın 88 çocuğunun derdine mi koşsun, entrika mı yapsın, divanı mı yönetsin yoksa basiretsiz kocasının egosunu mu cilalasın bilemedi, yorgun düştü, en sonunda saçını falan da yapmayı bırakıp komple peruğa geçti.

Zaten bütün kararları Kösem veriyordu. Adam bir kere "Başka bir hatunla yatayım, ben de cihan sultanıyım lan!" hülyasına girdi, "Haddini bil Kösem!" falan çekecek oldu, onda da kadın Ahmet'i zehirlemeye gelmiş casus çıktı, üstelik Kösem'in kardeşiydi. İki bölüm sonra diziden attılar normalen. Ama Allah var Kösem hiç "kararı kocam veriyormuş gibi hissettireyim" taktiğinden vazgeçmedi. Ki bu her pembe dizide anaların zengin kocaya varan kızlarına verdiği bir öğüttür. "Aşkım annen salondaki kanepede rahat edemiyor sanırım." Hop, hafta sonu Cevahir alt kat Bellona'ya gidilir o kanepe yenilenir. Kösem her hafta sonu Cevahir'deydi diyeyim anlayın.

Ahmet'in iyi huyları yok muydu, vardı. Bir kere turizmimimizin %80’ini borçlu olduğumuz Sultanahmet Camii ve meydanı kendisinin eseri. Tşkler pidişihim. Sonracığıma kardeş katli kanununu kaldıran gerçek bir vicdan yürek kendisi. Vesayet yerine "ailenin aklı başında en büyük üyesi tahta geçer" diye bir kanun koymuş. Tabii öldürmediği kardeşini senelerce zindanda tutup kafayı yedirdip, sonra çocukcağızı aklı başında diye tahta geçirmeleri ne derece reformist orasını İlber Ortaylı düşünsün. Son bölümde de ölmeden yine vicdanını konuşturdu Ahmed. Kösem'le evlendi, şehzadelerini barıştırdı, bu zindanda kalmış kardeşi Mustafa'nın şizofrenisini bir tokatla geçirdi ve Osmanlı'yı Kösem'e emanet edip gitti, "Sen yaparsın koçum," diyerek.

Kendisi bir kuru öksürükten öldü, ama bir tokatla şehzade Mustafa'nın şizofrenisini geçirdi maşallah.

Oh be. İşte şimdi Muhteşem Yüzyıl Kösem başlar arkadaşlar. Erkeklerin piyon, Kösem'in Hillary Clinton olduğu bu yeni düzende benim beklentim Safiye (Hülya Avşar), Dilruba (Öykü Karayel) ve Hümaşah (Vildan Atasever) sultanlarımızın Beren Saat’ciğimize eşlik ederek cihanı hallaç pamuğu gibi sallamaları. Hele Hülya Avşar, kim ne derse desin, rolü ne kadar küçülürse küçülsün her sahnede döktürüyor. Kırışıklı suratı, vazelinsiz ağlayabilmesi ve gerçekten "act" edebilmesiyle bence pembe dizi sultan dekoltesini fazlasıyla dolduruyor. Lütfen bizi şehzadelerle padişahlarla baymayın arkadaşlar. Kadınların saltanatına gölge etmeyin yeter, reyting kısmı bizde, korkmayın.

Hadi aslanlarım, beni mahçup etmeyin.

YORUMLAR




DİĞER HABERLER