Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Sense8: Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için

İş yaşamında bir sürü insanla her gün konuşuyor bir araya geliyoruz, mahalle sakinleriyle selamlaşıyoruz, belki Facebook’ta bin tane arkadaşımız var onlarla da mesajlaşıyoruz, dilediğimiz kişiye teknoloji sayesinde anında ulaşabiliyoruz ama içten içe kendimizi bu koca dünyada yapayalnız hissedebiliyoruz. Böyle sanki sürekli birileriyle rekabet için doğmuşuz gibi başkalarının kısmetini ölçüp biçip aramızdaki farklılıklara içerliyoruz. Hatta öyle rezilleşiyoruz ki, kimi zaman bir başkasının felaketine mal olsa bile hayatta kalmanın varoluşun bir parçası olduğunu düşünüyoruz. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olmadığım için “Hayır efendim bunlar yanlış, yapmayın, ben hiç böyle şeyleri bilmem,” diyemeyeceğim;  zaten bunları bilmesem nasıl hakkında yazabilirim, değil mi? Ama tıpkı sizler gibi duyguları, zaafları ve kılçık yanları olan bir insan olarak, bu hallerle başa çıkmanın yollarını araştırmakta fayda olabilir derim. Çünkü felsefi ve ruhani bakımdan en basit tanımla hepimiz bir bütünün parçasıyız her şey birbirine bağlı.

Final bölümünde Berlin, Napoli, Paris dünyanın en güzel yerlerinde müthiş sahneler izleyeceksiniz, hiçbir masraftan kaçınmamışlar.

Durduk yerde böyle spiritüel havalardan çalmaya başlayınca, boynuma kristaller takıp gezmeme az kaldığını sanabilirsiniz ama hayır durum öyle değil. Bugün Sense8’in final bölümü Netflix’e yüklenecek ve her ne kadar bir yanı fena halde yüzeysel bir insan olarak orji sahnelerini merakla izlesem de -dizinin esas olayı kozmik bağlantı -o yüzden buralara girdim.

Sense8, dünyanın farklı yerlerinde, farklı geçmişlerden gelen telepatiyle birbirine bağlanmış duru görü sahibi insanların peşine kötücül bir şirketin düşmesini konu alan bir dizi. Aydınlıkla karanlığın, iyiyle kötünün mücadelesi özetle. Sekiz ana karaktere sahip olan dizide, bir yandan her karakterin kendi hayatıyla ilgili bireysel mücadelesi yansıtılırken diğer yandan öbür üst benliklerle birlik olarak insanlığı ve evreni tehdit eden kötülükleri ortadan kaldırmaları anlatılıyor.

Finalde n’oluyor?

Geçen sene Netflix, diziyi iki sezon yayınladıktan sonra gelecek sezon devam etmeyeceği yönünde açıklama yaptığında fanlar hayal kırıklığına uğramıştı. Çünkü ikinci sezon hiçbir yere varmadan öyle pat diye sona ermişti ve dizi ortada kalmıştı. Ancak daha sonra Netflix fanların ısrarlı taleplerini de göze alarak bir final bölümü yayınlayacağını duyurdu. Neticede çoğunuzun bu akşam izleyeceği iki buçuk saatlik final bölümü ilaç gibi yetişti.

Yönetmenliğini Lana Wachowski’nin üstlendiği Sense8 finalinde, kahramanlarımız arkadaşları ve sevgililerinin yardımıyla ortadan kaybolan dava arkadaşlarını ya da kozmik kardeşleri mi demeliyim, işte ailelerinin eksik üyesi Wolfgang’ı Whispers ve BPO’dan kurtarıyorlar. Hemen belirteyim, Sense8 alışıldık bir anlatım yolu izlemediği için dizide gerçek anlamda bir devamlılık olduğunu söyleyemem. Yani kimin nerede ne zaman olduğu belli değil. Bununla birlikte, dizi doğrusal olmayan bir zaman anlayışına, kozmik bağlantı üzerine kurulu olduğun için bu çok önemli bir konu da değil.

Sense8 dostluk, inanç, cinsellik, kimlik gibi konular hakkında küresel bir bakış sunan çok iddialı bir diziydi.Finali de dizinin iddiasına yakışacak görkemde.

Finalde tüm kadro bir araya geliyor, dizi zaten birleşmek, ruhların bağlantıya geçmesi ve kendi özerk cumhuriyetini kurması hakkında olduğu için bu haller sırıtmıyor. Kahramanlar zaman zaman bunu zihin yoluyla zaman zaman da çoluk çocuk çombalak tüm mahalleyi toplanıp orji yoluyla yapıyorlar, hepsi kendi içinde anlamlı. Ama özetle, varlıklarını kimseyi dışlamadıkları zaman anlamlı kılıyor, birlik oldukları zaman güçlü oluyorlar.

Sense8 finalinde bol eğlence, şefkat ve sevgi var. Ama aynı zamanda karakterlerin geçmişlerine de döndüğümüzde, epey acı ve hayal kırıklığına tanık oluyoruz, bir de Matrix’i aratmayacak kadar hareket, çoook ciddi dövüş var sevgili Ekranellacılar. Sense8 sürükleyici hikaye anlatımı, ana akım kanallarda kendilerine yer bulamayan karakterlerin temsili ve sinematografik bakımdan da iddialı bir dizi tabii ama dediğim gibi esas olayı spiritüel vaziyetlere değinmesi; insanlık halleri, özümüzde ne var ve hepimiz birbirimize nasıl ayrılmaz bir şekilde bağlıyız bunu anlatmak.

Bağımsız olmakla, kendi arzularımızın peşinden gitmekle, kimselere ihtiyacımız olmamasıyla övünüyoruz, bunun sonucunda belki kişisel hedeflerimize ulaşıyoruz ama size bir şey söyleyeyim mi eğer tek başına yiyeceksek bunun hiçbir tadı tuzu yok aslında. İlişki, insanın başkaları tarafından görüldüğünü, sesinin duyulduğunu, kendisine değer verildiğini hissettiği, bu birlikten beslendiği ve güç aldığı bir şey. Ama insan önce kendi kalbiyle ve zihniyle bağlantıya geçemezse, ne hissettiğini bile bilmiyorsa, diğerleriyle de gönülden gönüle bir bağ kuramaz haliyle. İster benim gibi kozmik sularda yüzün, ister dövüş sahnelerine takılın, Sense8’in son bölümünü seveceksiniz. Ha bir de son zamanlarda Netlix mecralarında çok duymaya başladığımız Depeche Mode- I Feel You’yu burada da kullanmışlar - 13 Reasons Why ikinci sezon tanıtımında da vardı. Bu da manidar değilse artık, ben bir şey demiyorum.



DEFNE AKMAN




YORUMLAR




DİĞER HABERLER