Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Bu savaşın galibi yok
Sezon: 1 Bölüm: 18

Yüzün parmağı mı sıkmaya başladı Emir’ciğim? Formalite ağır mı geliyor?

Kübra bu konuşmayı başkasının gölgesinde, posta koyduğu adama ait olan evde yapmaktan memnun mu gerçekten?

Emir, Kübra’ya karşı ikinci kez bu kadar kırgın ama ilk defa bu kadar keskin. Haklı da… Kendisine danışmadan, son ana kadar haber dahi vermeden Yiğit’le çekip gitmeye kalmasına ve Kübra için yaptığı tüm fedakarlıkların tek kalemde silinmesine bozulmakta sonuna kadar haklı… Kübra’nın “Yiğit bizim güvenliğimizi düşünüyor,” sözüne kırılması da hepsinden doğal. Emir de düşünmüştü Kübra’nın ve Elif’in güvenliğini ama Kübra dükkanı ve daha birçok şeyi bahane ederek geri çevirmişti Emir’i… Hani ayaklarının üstünde duracaktı Kübra, hani o dükkanı var edecekti, hani bundan sonra kızına ve kendisine kimseye muhtaç olmadıkları bir hayat kurmak için yaşayacaktı? Önce Yiğit’in güzel sözlerine sığındı. Sonra o sözler buhar olup uçtu ve Emir’e yaklaşmaya başladı. Halbuki yalnız da yaşayabilir, değil mi? Her şey o evden çıkarak başlar, Kübra bunu çok iyi biliyor. O evden çıktığı an ne Yiğit kalır hayatında, ne Emir… Kızı ve kendisine yepyeni bir hayat kurar, istediği gerçekten buysa. Kübra bu yolun başında mağdurdu, evet. Yiğit’in intikam yolunda attığı en acımasız adımlardan biriydi. Ama Kübra bu mağduriyetten kurtulmak yerine, içinde bulunduğu mağduriyete sığınmayı tercih etti. Kübra, bu mağduriyeti sevdi. Çünkü insanlar senin gerçekten mağdur olduğunu düşündüğünde her şey, her zaman daha kolaydır. Her şey için suçlayacak birilerini bulursun, bulurlar ama sen her zaman masumsundur, çünkü sen mağdursundur. Yeri gelir sevdiği adamın onu terk etmesine ve hayatının kararmasına sebep olduğun kadına hesap sorarsın, yeri gelir insanı kendi evinden kovarsın, yeri gelir senin için yaptığı her şeyi çöpe attığın adam “formalite icabı” taktığı yüzüğü çıkardı diye trip atarsın. Ah Kübra, hep başkalarının gölgesiyle meydan okuyorsun. Ne zaman gerçekten sen olacaksın?

Söylenmeden geçilmeyecekler: Zeybek sahnesi her şeyiyle muazzamdı! Teknik, duygu, oyunculuklar… Geçmiş ve şimdiki zaman paralelleri… Yıllar sonra dahi aynı tazelikle hatırlanacağına, aynı duygular ile izleneceğine eminim. Kerem Bürsin ve Şükrü Özyıldız ise iki oyuncu birbirini ne kadar tamamlayabilirse o kadar tamamlıyorlar birbirlerini, iki oyuncu birbiri ile ne kadar uyumlu olabilirse o kadar uyumlular. Harikalar, harika!

1 2 3 4 5 6 7
Tuğçe Usta
25/03/2015 11:50
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR