Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Kurt Seyit ve Celil’in kanatları nerede?
Sezon: 1 Bölüm: 3
Şura’nın gerçekliğini sorgulatan sahneler yine vardı, ilham perisi diye boşuna demiyorum.
 
Kurt Seyit ve Şura, karakterlerinin düzenlerinin değiştiği bir bölümle karşımızdaydı. Kurt Seyit’in erken duyurulan ölüm haberini yayan Petro, Şura’nın hasta yatağındaki babasının da ölümünü hızlandırdı bence. Adam kızının üzüntüsü yüzünden iyice zayıf düştü ve öldü. Şura ve ailesi için artık durumlar pek iyi değil. Kurt Seyit’in üstüne babası da ölünce, Şura oldu ‘Leyla’. Bir ara hala Kurt Seyit’i hayal ediyor, bu kız babasının ölümüne hiç üzülmemiş, derdi fiti adammış dedim ama sonra böyle bir zor günde Kurt Seyit’in desteğini özlemesi çok normal geldi.

Acizlik en sevmediği şey olsa da Valentina kardeşine destek oldu.
 
Şura tam bir drama queen. O kadar şeyin üstüne zehir içti bir de ama ölmedi. Petro’ya yaradı ama, hiç yoktan sevap kazandı. Petro’nun sevaba çok ihtiyacı var çünkü genel olarak günah işliyor. Neyse Petro’ya sonra devam edeceğim, şimdi Şura’nın ailesindeki kötülerden bahsetme zamanı. Aslında tek bir kötü var, o da Şura’nın teyzesi. Kadının yüzüne bakınca anlayabiliyorsunuz nasıl bir kara kalbe sahip olduğunu. Tamam Şura’nın teyzesinin mantıklı kararlar verdiğini düşünüyorum ama fazla bık bık değil mi? Şura’nın annesini dolduruyor diyemem çünkü Şura’nın annesinin düşünecek vakti kalmıyor kardeşinin konuşmasından. Neyse, Şura’nın teyzesini sevsem de, kızın başına gelen onca şeyin üstüne bir de ‘’Elalem ne der?’’ telaşına düştü. Elalemin bir şey diyecek hali mi kaldı? Herkes canının derdinde. Teyzeleri Şura’yı paylarken Valentina, Şura’yı korudu ya, ben başka bir şey istemem. Valentina çok güzel geçişleri olan bir karakter. Ne iyi ne kötü, bu yüzden izlemesi çok zevk veriyor. Mesela ben tren istasyonunda Tatya, Valentina ve Nina yalnız kaldığında, Tatya’ya bir iki laf sokar sanıyordum; orada biraz hayal kırıklığı yaşadım. Valentina’dan bahsederken Şura’nın da hakkını yemeyelim. Kızın bölüm içerisinde yaşamadığı duygu kalmadı. Resmen duygudan duyguya geçerken perişan oldu Prenses. Bence kesinlikle öyle bir ortamda ailesi ile kalmalıydı ama Nina’nın yönlendiriciliği ile Kurt Seyit ile kalmaya karar verdi. Zaten Kurt Seyit’in yaşadığını öğrenince babasının öldüğünü falan unutan Şura, lüks kompartmanlarından ayrıldı. Oysa ki ben de Kurt Seyit valizlerini yerleştirirken Şura ve ailesinin dünya yıkılsa bile lükslerinden vazgeçmediklerini düşünmüştüm. Şura’nın ailesindeki kadınların Kurt Seyit’e yaptığı bütün betliklere rağmen adam tek tek yerleştirdi bir de onları oraya. Ve en güzel ayrıntı Kurt Seyit’in tren camından parmaklarıyla ‘iki’ yaparak ‘’İki ay sonra geleceğim,’’ demesiydi. Kuzey’in de öyle bir eliyle göstererek ‘’İki çay,’’ sahnesi vardı, ki çok gülmüştüm ona. Hadi Kuzey’in somutlaştırmalara ihtiyacı vardı, sen camın arkasından duymaz diye elinle iki yaptın da Kurt Seyit’cim, Şura senin dudaklarından başka yere bakmıyor, hiç kaçırır mı ne dediğini.

Uyuyan Güzel Kurt Seyit.
 
Kurt Seyit ve Şura’nın karşılıklı hayal-gerçek arası dream date’leri, o otelde karşılaşmalarına kadar sürdü. Şura’nın zehri içtiği an ile Kurt Seyit’in uyandığı anın eş zamanlı olması güzel bir tıklamaydı. Otelde uyuyan Seyit’in başındaki Şura’nın adamı uyandırmak için beş dakika çabalaması benim aklıma bir masalı getirdi. Kurt Seyit bayağı bayağı Uyuyan Güzel’e bağladı orada. Şura’nın, Kurt Seyit’i otelde bulmasından çok, Celil’in hastanede Kurt Seyit’i bulması beni daha çok heyecanlandırdı. Onların çok güzel bir ekip olduğunu düşünüyorum. Hatta kasvetli sokaklarda çatışmaları bana Gotham City’de Batman ve Robin’in düşmanları ile savaşmalarını anımsattı ama bizimkilerin pelerinleri yok. Petro’dan da çok güzel Harvey Dent/ Two-Face olur aslında. Neyse dediğim gibi Kurt Seyit ve Celil’in arkadaşlıkları çok güzel. Umarım hiç bozulmaz saadetleri. Bir de tabii Tatya var, o da Batgirl oluyor galiba. Tatya’dan laf açılmışken, umarım dünya yıkılıyorken tek derdi koca olan Güzide’yi, Zahide ile Güzide’nin dünür annesi yüzünden Kurt Seyit’in başına dolamazlar. Çünkü öyle olursa, zaten Güzide’yi gözüne kestirmiş olan Celil için kız ulaşılmaz olacak ve onu unutamayacak. Bizim Tatya da sonsuza kadar bale yapar artık. Kurt Seyit’in ve Şura’nın izlemesi zevkli olsun diye türlü türlü ayrılık yaşamasını kabul ediyorum ama Celil ve Tatya ayrılmasın, onların huzuru bozulmasın. Aluşta mevkilerinde çok sıkıcı insanlar yaşıyor. Zahide-Mirza Mehmet Eminof çifti benim içimi şişiriyor, o Mahmut ile karısı da bunların tahtının varisi. Bir de Mahmut, Osman’a kızıyor Kurt Seyit’in eşyalarını karıştırıyor diye. Senin gibi tek hayatı babasının yanında tarlaları dolaşmak mı olsaydı Osman’ın? Sizin gibi sıkıcı mı olsaydı? Aluşta’da yaşamın varlığının tek kanıtı Osman vallahi. Hepinizin üstüne ölü toprağı serpilmiş. Fragmandan gördüğümüz üzere, Şura, Aluşta’ya ayak basıyor. Ve Mirza Mehmet Eminof, oğlunun mektubuna döktüğü göz yaşlarını kimseye göstermeme fail’inden sonra bir de Şura’ya ‘’Metres,’’ diyor. Acaba bu bölüm isyancıların başının sevgilisi olduğu için hiç gözükmeyen, şimdiden Çariçe’nin mücevherlerinin hayalini kuran Barones Lola gelseydi ne yapacaktınız pek de sevgili olmayan Mirza Mehmet Eminof? Resmi olarak senin gerçekten iyi bir baba olmadığını anladık, artık toparlayamazsın. Gerçi fragmanda birileri seni vuracak gibi bir şeyler oluyor. Şura belki de adamı kurtaracak, araları iyi olacak. Aman Şura’cım sakın bak, önüne falan atlayayım deme. Bırak ölsün ileride kafan rahat eder, o ailede sana Osman’dan başka kanki yok!

Petro’nun Kurt Seyit’i karşısında görünceki ifadesi > Yavrusunun hapşırığından korkan panda.
 
Karanlık Prensi Petro da bu bölüm siyah atıyla gözüktü. Üstelik Kurt Seyit ve Tatya’dan Şura’ya gelen mektupları şöminede yakarak kötü bir insan olduğunu zaten kanıtladı. (Bu şömine maşaları da her dönem aynı şekildeymiş. Şu an teknik olarak hiçbir ilerleme göstermedikleri ortada.) Şimdi Petro ve Mişa arasındaki olayları pek anlamadım. Dahası sadece Mişa’nın gerçekten komünist olup olmadığını anlamadım. Petro suçlarını ona mı yıktı yoksa Kurt Seyit’in dediği gibi Mişa, Çar’ın özel görevinde mi? Kurt Seyit ve Celil’i, Mişa ile buluşma yerlerinde kıstıran Petro ama orası kesin. Petro’nun ailesini isyancılar götürürken Petro’nun paniğine çok üzüldüm; umarım kurtarır ailesini. Ben Petro’ya hiç kızamıyorum ya, saf kötü ama hem Birkan Sokullu çok iyi performans gösteriyor hem de karakter çok iyi. Ama yine de her türlü kötülüğü yapabileceğini düşündüğümden, Şura’ların evinin önündeki çatışmayı da, kendisine sığınsınlar diye o tezgahlamış olabilir.

Şura’yı Aluşta’da nelerin beklediğini az çok biliyoruz, Petro bir yandan yine yollara koyulmuş. Yavaş yavaş İstanbul yolları gözüküyor herkese. Kurt Seyit’in başındaki olayların heyecanından zevk duyduğu ‘’Bir devir kapanıyor,’’ demesinden belli olan hemşirenin dediği gibi Kurt Seyit ve Şura’da da yeni bir dönem başlıyor.
 
 
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR