Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Sen, ben ve Şura
Sezon: 2 Bölüm: 20

Şura ne günümüzün ne de Seyit ve Mürvet’in ‘normal’ hayatının çirkinliklerini çekemeyecek kadar bu dünyadan değil. Buradan görebiliyoruz bunu.

Döndük durduk, düşündük bozduk ve sonunda o gün geldi çattı. Kurt Seyit ve Şura, yüksek tempolu bir bölümle Şura’ya veda etti. Şimdi Şura’dan sonrası masallardan, soğuk havada içimizi ısıtan kürklerden, hep hayal kırıklığı yaşayan gözlerden uzak olacak. Kurt Seyit ve Mürvet, kendi ‘normal’, ‘düzgün’ hayatlarına başlayacaklar belki evet ama Şura’nın ışıltılı sarhoşluğu ve verdiği büyülü dünya Seyit için çok uzakta olacak. Sokaktaki adam gibi nefes almaya başlayacak, sokaktaki adam gibi kokacak…

Bu ikisine karşı da hiçbir şey hissetmiyorum.

Şura’ya dönüp-dolaşıp çok gelinir de, önce biraz genel ortama bakalım. Alya’nın hikayedeki kilit isim olacağı çok önceden belliydi aslında. Durduğu yer çok değişti ama hissiyatı hep aynıydı. İşin içinden çıkılamayacak kadar çok kötülük yapan, Petro(sorsan kendisi bile unutmuştur çoğunu) iyi ki Alya’nın ipini çekmesiyle düşüşe başladı. Petro’nun kötülük tarzı bana göre değil, kaçak ve biraz kılkuyruk. Şimdi gerçekten fiziksel olarak da kaçan Petito herhalde gözü dönüp, önüne geleni falan kesecek. Düşününce belki de tarihimizin ilk seri katili Petro. Hiçbir yerde adını gördük mü peki? Haaaayır! Neden peki? Çünkü Petro sen kötü olarak anılamazsın. En büyük yanlışın, kaybetmenin en büyük sebebi bu. Kötü dediğin Ayşe gibi olur. Kurt Seyit ve Şura’da sona doğru büyük bir efsane çıktı: Ayşe. Kadının kötülüğünün yönü belli değil. Bulduğu her türlü mutlu anı yok etmek için canını dişine takmış ve bunu yaparken de o kadar sevimli ve haklı ki kızılacak bir yeri asla yok. Şura’nın hayatını alt üst ettikten sonra şimdi de odalara kapanıp, yeni yeni iç çamaşırı modelleri kullanan Mürvet’e kancayı takmaya çalışmakta. Bence Ayşe, Mürvet o dantelli çamaşırlar yakana kadar durmaz. Mürvet kendi kendine Kurt Seyit’in yatak zevklerini kurutacak! Ayşe kafaya bunu koydu bence. Mürvet ve Emine ile uğraşıp, Şura’yı kötülermiş gibi yapıp aslında Mürvet’in duygularını karmaşaya sürüklemesi kalp ben zaten de, sıra Alya’ya geldiğinde deriiiiin bir nefes alıp ona dadandığında Ayşe’ye bir kez daha hayran oldum esas. Böyle insanlara Ayşe gibileri lazım. Onların zaaflarını kullanıp, öldürücü darbeyi vurmak için hiç acımayacak insanlar çıkmalı karşılarına. Çıkmalı ki her seferinde nasıl kolay tökezlediklerini iyi görsünler. Neyse, Şura’nın gidişi yüzünden çok sinirim bozuk. İyi bir karakter olmasının yanında yılanlık konusunda pek de Ayşe’den geri kalmayan Alya tabii ki Ayşe’yi savuşturdu. İçindeki kötüyü daha fazla saklayamayan ve Petro ile Billy arasında kuryelik yaparken ikisinin de üstünde bir evil olan Arthur ise Şeref Oteli’ni ve sakinlerini yaktı yıktı. Şimdi aslında evet Arthur çok kötü şeyler yaptı ama yapandan yapan değişik duruyor. Arthur’un bu korkunçluğu bence sevimli. O dedikoducu çocuğu, Alya ile takas etme fikrinin üzerine Ayşe gider Alya’yı verir Arthur’a sandım ama orada öyle şeyler olmadan Son Osmanlı Kurdu, Seyit yetişti. Ayşe’nin eski yıkık halinin neden gittiğini ise bu bölüm çok daha iyi anladım ben. Emine Hanım da bu bölüm biraz fazla damatçı oldu. Tamam, tabii ki yine her şeyi çok güzeldi ama mutlu sonlar böyle birden bire gelmez. Ayşe’nin hemen Eminye’yi, Kurt Seyit’e karşı doldurması gerek. Kurt Seyit de asla mutlu olamayacak biliyoruz. Güzide’nin evliliğinden daha çaresiz olacak seninki. Güzide en azından sevdiğine ulaşabiliyor. Kaçaktan ya da yalandan. Güzide’yi görümcesinin koruduğu sahne benim en iyilerimde.

Neler olabileceğini asla bilemeyeceksin. O rutubetli evde, kaçtığın her şeye dönüşüp yaşlılıktan öleceksin.

Kurt Seyit ve Mürvet’in en sinir bozucu yanları yatak muhabbetleri. Ben gerçekten o ikisinin böyle hayat yoldaşı olduğunu falan görmek istemiyorum. Tamam oğlan elden gitti ama avucumuzun içerisinde değilse mutsuz olmalı. Lanetler yağsın denir ya, aynı öyle! Mürvet ve Kurt Seyit, içi boş bir evliliğe sürüklenmeliler. Şura nasıl yitik bir geleceğe gidiyorsa, o ikisi de birbirlerine baka baka kurumalılar. Mürvet’in Petro hakkında ‘’Seyit’in selam vermediğine ben hiç bakmam,’’ demesiyle Ayşe’nin dalga geçmesi gibi, biz de onların mutlu olacakları fikrine aynı tepkiyi vermeliyiz. Çok önemli bir kalite farkı, Alya, Petro’nun gerçeklerini Şura’ya anlattıktan sonra Şura’nın mektubu Kurt Seyit’e vermediği sahnede yaşandı. İlk kez Mürvet ile Seyit’i bir arada gören Şura, bence artık alışkanlıktan ötürü fazla üzülmedi. Hatta Kurt Seyit ve Mürvet’e kıyamadı bile. Seyit, Petro’yu öldürür ve bu yalancı tablo bozulur diye Şura mektubu yırttı. Halbuki ne gereği var Şura? Mürvet’in sen gelince nasıl Kurt Seyit’e yaklaştığını görmedin mi?Seyit seni sadece bu duruma soktuğu için bile o mektupta yazanları okuyup, başını belaya sokmayı hak edecek bir adam. Unutma Şura, senin değilse mutluluğunu önemsememelisin. Yoksa kıyılardan açılan hep sen olursun! Sonra böyle böyle bu uğurda yitirdiklerinin haberlerini duyarsın. Nina’nın ve annelerinin ölümü Şura’nın Seyit için bıraktıklarının ölümü belki de narin ruhlara aşkın yaramadığının kanıtı. Yine de kardeşini ve annesini kaybeden Şura’nın esas gücü içerisinden geliyor artık.Vtina’nın kıskanmasına rağmen Serj ile gitti. Şura’nın yeni yol arkadaşı yani. Şura’nın hazinesinden yararlanacak son insan belki de. 

Bay bay aşkım, bu kıyıda bizler seni asla unutmayacağız.

Hayatımıza girdiğinde Şura daha küçücük bir kadındı. Gökyüzü kadar berrak yüzü, duygulardan duygulara geçişleri ile elde var sıfırla gitti Şura. Kurt Seyit ve Şura’nın destanlara, insanlara, olaylara kafa tutan büyük aşkı, uzaktan bir veda, kuru bir üzüm tanesi gibi oldu. Şura şimdi geriye dönüp bütün emeklerine baktığında koca bir boşluk görüyor olmalı. Yani Şura, gitmeni destekliyorum çünkü sen özgür bir ruhsun. Kurt Seyit ve Mürvet’in mutluluğu saf kalbine zarar getiremeyecek böylelikle. Şura’nın durumuna geldiğimizde, zamanında yapılan fedakarlıklarla rahatlarız. Elinden geleni yapıp, istediğini alamamak sadece karşı tarafın sevgisine göre sevenlerde pişmanlık yaratır. Eğer insanın kendi aşkından besleniyorsa, karşı tarafı sadece seviyorsa, elinden geleni yapmış olmak çok büyük rahatlık verir. Şura da giderken bunun huzurundaydı. Seyit artık bir kurt değil, çoban köpeği. Küçük hayatında sadece küçük ve somut mutluluklarla çevrili.

Kurt Seyit ve Şura’nın en masal karakteri Şura, masal bitmeden vedasını etti. Günümüzde ne olduğu merak konusu ama Şura, git, git ve unut! Bizi de unut hatta. Şura gibi harikalar gitmeli, gitmeli ve asla öğrenmemeliler. Kurt Seyit ve Mürvet’in bol çocuklu, sıfır noktasındaki ilişkilerini asla öğrenmemeli. Seyit ve Mürvet’in basık tavanlı hayatında Şura gibi bir ilham perisi uçamaz. Bu yüzden solana kadar uzaklaş bu insanlardan Şura, düz insanın asaletini kirletmesine izin verme. Belki bir hastane odasında tek başına öleceksin, belki aklını yitireceksin; belki de birdenbire bir kaza gelecek başına ama hazinen ayağa düşmeyecek. Kıymetini bilmeyen insanlara dağıttığın yeter şimdi bütün kaybettiklerine rağmen tek parça olma zamanı.

 

<a href="http://tr.rdrtr.com/aff_c?offer_id=1064&aff_id=13071&file_id=52332" target="_blank"><img src="http://media.gelirortaklari.com/brand/files/gelirortaklari/1064/125x125_giyim.png" width="125" height="125" border="0" /></a><img src="http://tr.rdrtr.com/aff_i?offer_id=1064&file_id=52332&aff_id=13071" width="1" height="1" />

YORUMLAR




BUNLAR DA VAR