Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Vuslat kapımızda
Sezon: 1 Bölüm: 31

* En merak ettiğim şey şu, o kadar tozlu halıyı nerden buldunuz? Hahahahah. Burnunda hızması, elinde sopası, her eve lazım Nihan Reyiz. Parti kur, oy verelim! Benim saydığım,30 haftadır Defne'nin eline bir toz bezi almışlığı yok vallahi. Sana halı dövmeler bile yakışmış hayatım. O yelek ile kafandaki yazma olmazsa olmuyor ama değil mi staylingine kurban, hemen bir ev hanımı şekline bürünmeler falan. Türkan Teyze komşu gezmesinde bir de oooh ne ala ona, yazık sana, çağırsaydın koşardık yardımına, kendini yorma fazla, bak kafiyeli şiir yazdım sana.

Defne Nihan'dan aldı yine gazı, vuslat ihtimalini, "yerin yedi kat dibine girsen ben varım, arkan sağlam"ı da duydu, deymeyin keyfine. En sonunda alacak soluğu Hulisi Dede'nin evinde.

* Yine Koray, hep Koray! İyi ki de Koray! Gülmekten bir hal ala ala izliyorum. Bir de Necmi'ye herkesin içinde demiyor mu "hadi yine iyisiniz bu akşam da yalnız uyumayacaksınız" diye.

Vallahi nereye bağlanırsa bağlansın, konkur ne kadar umrumdaydıysa Fikret Galo o kadar umurumda değildi ki, bayağı bir eğlencelikli içeriklerine daha fazla önem verecek şekilde izledim bölümü, öyle de yorumluyorum sanırım, yapıştı üzerime. Sanırım Ömer'ciğim takmadığı için Galo'yu umursamıyorum şuan için. Siz ilgilenin Galo'nuzla, zaten ben ördek de sevmem, afiyet olsun size.

* Bir dipnot geçeceğim, bölümün en hoşuma giden yanlarından birisi de, Necmi'nin Sude'ye oyun için, "Hırsımızın kurbanı olduk" diye bir açıklamada bulunmasıydı. Çünkü ilk başlarda gördüğümüz Necmi ile, ilerleyen bölümlerde gördüğümüz Necmi birbirinden farklıydı. Zaten biz de ilerleyen zamanlardaki Necmi'yi daha çok sevdik. Ama zaman zaman "madem böyle bir adamdın, amcaydın, nasıl oyuna dahil oldun be adam" diyordum ki, teşekkürler Meriç Acemi, cevabımı aldım.

* Defne çığlıklarımı duymadı ve Hulusi Bey'i aradı. Ya o kadar kestiremiyorum ki, hayır mı şer mi bu durum, önünü görmeden adım atıp risk almak da hiç akıllıca gelmiyor. Tamam Ömer'i kaybetmekten kötüsü olamaz diye düşünüyorsun ama ucunda kaybetmek varsa, nasıl kaybettiğin de önemli sanki. Sanırım her şeyi Ömer'e anlatıp, adaleti yanıltmamaktan ötürü cezai indirim falan alabilmen daha bir sempatik, hukuktan da hiç anlamam ki. Ya dürüstlüğün anahtar olduğunu farzet bak etikten anlarım, sen de anla artık, alnından öpçem o zaman.

1 2 3 4
Dilara Pamuk
01/02/2016 10:33
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR