Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Anne, Katherine Chancellor Ölmüş!

Dizide Brandon Collins karakterini canlandıran yakışıklı oyuncu Paul Walker da, 2013’ün kasım ayının son günü feci bir kazada can verdi.

Yalan Rüzgarı benim için havanın erkenden karardığı, televizyonun karşısında ödev yaptığım, annemin dizi yayınlandığı sırada kimsenin konuşmasına izin vermediği, telefon çalarsa “Sonra arasalar olmaz sanki,” diye sitem ettiği, reklam aralarında akşam yemeği için masayı hazırladığımız ve dizinin bittiğini haber veren o unutulmaz jenerik müziğinin çaldığı sıralarda babamın işten eve geldiği çocukluk günleriydi. Hayatının çoğu eskrimle geçmiş annemin bir diziye bu kadar bağımlı olmasına şaşırırken, farkında olmadan ben de Yalan Rüzgarı’nın sadık bir seyircisi olmuştum. Yedi yaşındayken (Ice Tea’nin Türkiye’de satılmadığı günlerde), sık sık buzlu çay içen dizi karakterlerine özenip çayımın içine buz atardım, ki tadı hiç hoş olmazdı. Bir de Nina Webster’ın kullandığı sürahi kadar büyük bardaklarda süt içerdim. (Boyumun uzun olmasını Nina’ya borçluyum bir bakıma!) Kafa dağıtmak için evin sadık uşağı Miguel’e “Atı hazırlamalarını söyler misin?” diyen Newman ailesinin üyelerinden kulak alışkanlığı olsa gerek, bir gün köpeğimle yürüyüşe çıkmadan önce ablama “Köpeği hazırlamalarını söyler misin?” demiştim. Ablamın cevabı çok netti; “Çağlar saçmalama!” Okulu bitirdikten sonra dizinin geçtiği Genoa City’ye yerleşip Abbott ve Newman ailesinin çocukları gibi kariyerime Jabot Kozmetik’in posta odasında başlayacağıma, yavaş yavaş yükselip holdingin ortaklarından biri olacağıma, arkadaşlarımla Gina’nın Yeri’nde buluşup özel günlerde sevgilimle Colonnade Salonu’na gideceğime inanmaya başlamıştım neredeyse.

Eminim bu yazıyı okuyanların çoğu benim gibi Yalan Rüzgarı ile ilgili pek çok detayı hatırlıyor. Yalan Rüzgarı unutulamayacak kadar muhteşem bir dizi miydi? Kesinlikle değildi, hatta son derece sıradan bir pembe diziydi. Fakat Türkiye’de üç kez kanal değiştirmiş ve yıllar sonra aniden ülkemizde yayından kaldırılmasına karar verilmiş Yalan Rüzgarı esmişti bir kez içimizde. Ders çalışırken Lauren ile kokteyllere katıldık, yemek yaparken Jack’in entrikalarına şahit olduk. Yalan Rüzgarı’nın jenerik müziğini bile duymak, bizi ışık hızıyla anılarımıza ya da çocukluk günlerimize götürmeye yetecektir. Downton Abbey, Homeland gibi çıtayı yükselten çok başarılı dizilerin olduğu bir dönemde bile benim gibi Yalan Rüzgarı’nı hatırlayan herkesin başı sağolsun. Evet, Katherine Chancellor’ı kaybetmişiz!

1973’de yayınlanmaya başlayan dizi, halen sürüyor. Jeanne Cooper’ın anı kitabının adı bu duruma da uygun herhalde: Not Young, Still Restless.

1 2 3
Çağlar Yerlikaya
18/02/2014 15:35
YORUMLAR




DİĞER HABERLER