12 yıl önce bugün 24 Haziran 2010'da, Aşk-ı Memnu finalinde Bihter Ziyagil sonunu bile bile ona tutulan milyonların gözünün içine bakmaya bakmaya (o an bir tek Behlül’ün gözlerinin içine bakıyordu çünkü) kalbine kurşunu sıktı ve aramızdan ayrıldı. Boğulacak gibi olduğu Yöreoğlu Yalısı’ndan bedeniyle sesiyle gerçekten hayatı getirdiği Ziyagil Yol Yalısı’na -bakın yol yalısının altını özellikle çiziyorum ki Yöreoğulları’nın gerçek asalet olduğunu anlayın- uzanan kısa ama sezonlarca süren dizilere bedel hayatına bir göz gezdirelim isterseniz.

J'ai tué ma mère/Annemi Öldürdüm-Xavier Dolan (2009)

Pek bahtsız Melih Bey öldüğünde karısı Firdevs Hanım’ı başka bir adamla yakalamıştı. Haydi o ölüp gittiği için konu kapanabilirdi ama Firdevs Hanım’ı bay dublaj ile bastığında yanında küçük kızı Bihter de vardı. O gün Bihter annesine büyük bir savaş açtı. Elektra kompleksine biraz geç tutulmuştu ama Firdevs Hanım ona yardım eli uzatana kadar Bihter tek taraflı savaşını sürdürdü. Hep babasının kızı olduğunu düşünürdü Bihter ama Firdevs Hanım, Bihter’in aslında kendisine beğendiği gözde yaşlı zengin ile evlilik kararını duyunca küçük bir tokattan sonra bütün gerçekleri aynadan Bihter’e gösteriverdi: ‘’Aynı hırs, aynı öfke, aynı ihtiras. Sen her ne kadar ben babamın kızıyım desen de sen benim kızımsın Bihter, seninle gurur duyuyorum!’’ Annesine açtığı savaş bir süre soğuk kaldı ve onun yerine ‘Asla Firdevs Hanım Olmama’ savaşı başladı. Ama Bihter babasının solgun sinik genlerine sahip değildi. Öyle olsa ablası Peyker gibi ömrü boyunca karnı burnunda gezer, Nihat gibi sadece görsel bir adamla evlenir ve kayınpederi Hilmi Önal’ın ağız kokusunu çekerdi. Firdevs Hanım ve Bihter birbirlerine çok benziyorlardı ve olay sadece ‘’Ben de kocamı aldattım!’’ muhabbeti değildi. İkisi de intihara meyilliydi. Firdevs Hanım bir kez arabasıyla intihara teşebbüs etmişti, bir kez de haplarla. İlkinden doktorlar ikincisinden ise eli kırılasıca Matmazel’in tokadı kurtarmıştı Firdevs Hanım’ı. Psikolojik durum ve zevk-ü sefa düşkünlüğünün yanında teorik olarak erkek zevklerinin de aynı olduğunu söyleyebiliriz. İkisi de teoride güya Adnan Bey’e aşıktı ama uygulamada başka amaçları vardı. Bihter annesini öldürme içgüdüsüyle ona savaş açmış olabilirdi ama Firdevs Hanım her zaman kızının çıkarlarını korudu. Evladı için insanların günahına falan girdi. Nice yuvalar yıktı, kul hakkı yedi. Asla kötü bir anne değildi. Bunu da güzelliğe harcanmış bir ömrü kızının ölümüyle felç geçirerek kanıtladı. Herkes tuzağa düşmüştü ‘’Firdevs Hanım da ettiklerini buldu, bak yamuldu,’’ falan dediler ama olay tamamen Firdevs Hanım’ın ne kadar iyi bir anne olduğunun, kızını ne kadar sevdiğinin kanıtıydı. Ha Peyker ölse öyle olur muydu bilmiyorum ama o kadar rüküş kıyafeti ne yapacağım diye düşünürdü herhalde.

Özel anlar:

Aynı Hırs Aynı Öfke Aynı İhtiras

İlk Şüpheler



İlk İtiraf/Anne Ben Ölüyorum

Hesaplar hesaplar

Anneye Veda

Mutsuz bir evlilik değil yaşama isteğini emen bir Gepetto

Tak tak tahtalara şekil vermekle bir şey olmuyordu. Ailenin yediği önünde yemediği arkasında ama içleri boş, ruhları fakirdi sevgili Adnan. Çok kinliyim çok. Adnan iyi adamdı ya güya ama bana asla yutturamadı. Hayatın inceliklerinden yoksun bir ruhtu o. Sadece görev adamıydı, asla hissiyat veremedi. Embesil bir kız çocuğu ve on beş yaşında ama üç yaşında gibi davranan bir erkek çocuğu yetiştirmiş, hayata dair genel geçer doğrulardan sıyrılamamış bir yaşlı azmandı o sadece. İyi karakter lisansını Bihter’e tecavüz ederek tamamen kaybetti. O andan sonra başına gelen her şeyi haketti. İğrenç bir herifti. Erkek egemen düzenden güç alan bir hiçti.

Adnan’ın 7/24 hakettiği (Behlül bonuslu)

Yılan Gözlü Katilim

Bihter’in hizmetçi tayfasına yaptıkları biraz acımasız gözükebilir ve hepsini kendi ruhsal sancısını dindirmek için yaptı. Evet iyi bir sebep değildi ama yerinde hareketlerdi. O dedikoducu yanak Cemile, minik kuş Nesrin, göz devirip dudak büke büke insan kınayan Şaheste ile, konuşma biçimine tahammül edemediğim Süleyman bütün kötülükleri hakediyorlardı. Yani siz kimsiniz ki Bihter’i, Firdevs Hanım’ı çekiştiriyorsunuz? Gerçekten işine sadık insanlar hiçbir şeyi görmezler ve işitmezler. Özellikle insanların özel hayatına bir parmak yakındaysanız susarsınız. Melih Bey Takımı’nın ayak işlerini yapan Katja da ihaneti yüzünden arada kaynadı ama esas dikenli tellere sarılmayı yine dört yıl önce bugün ölen ve bize hem bayramı hem yası aynı anda yaşatan Beşir ile zehir uzmanı Matmazel hakediyordu. Matmazel sinsi bir yılandı ama ona karşı sempatim yok değildi. Yine de arsız aşk dilencisinin tekiydi. Adnan’a adamın iki evliliğinde de yamanmaya çalışmış, mektuplarla aşkını itiraf etmişti. Sonra da onu yakarak yok etmişti. Bihter’in sonunu, yuvasına kem gözlerle bakan Matmazel hazırladı ve tek alabildiği arabada ön koltuğa oturmak oldu.

Bihter’in yüce hafızası (Matmazel’in Bihter’in yırtıcı bakışlarıyla karşılaştığı ana ve Firdevs Hanım’ın ‘’Olley gerginlik çıktı’’ mutluluğuna dikkat)

Matmazel’e veda (Yine Firdevs Hanım’a dikkat)



Cemile Kovulma



Cemile Kovulma-2



Cemile Kovulmalara Doymuyor(Bihter’in Matmazel smackdown’una dikkat)



Bihter üst üste yüz azarlama yapabilir(Pembe elbise bonusuyla)



Ve ‘’Salak mısın Cemile?’’

Ve Kupa Valesi Behlül

Behlül, Ziyagil Yalısı’ndaki naftalin kokusundan kaçan bir altın güveydi. Ziyagil Yalısı’na gelen en kaliteli şey olan Bihter’i yedi bitirdi o güve. İlk başta çok seviyorduk, Behlül diyorduk başka bir şey demiyorduk. Bihter’i ilk tavlayanın da Behlül olduğunu hepimiz biliyoruz. Başlarda sevgi, aşk ne kelime Bihter, Behlül’den resmen nefret ediyordu. Behlül aşık olmuştu tabii ki de, Bihter’in daha ruhu duymuyordu. Daha ilk bölümde fotoğraflarda amcasının yüzünü kapatıyordu Behlül. Sonra yavaş yavaş Peyker’in sakladığı saçma notlarla Bihter’in aklına girdi Behlül. Altın saçlarını savura savura banyo saatlerini Bihter’in onların katına çıktığı zaman denk getirdi. Daha kilo almamıştı, fit bir vücudu vardı. Kilo alması zaten Nihal ile beraber olduğu, önlerine geleni yedikleri zamana denk geliyordu. Bihter, Behlül’ün her zerresini seviyordu. Kaç geceler uyurken izledi, parfümler yabana gitti ama Behlül’ün papasını Ziyagil Yol Yalısı’nın tek balkonundan kaldırmaya niyeti yoktu. Yavaş yavaş etlenen Behlül, biz Bihter Ziyagiller’den olanların da favori listesinden silindi. Ama Bihter silemedi. Aşkından delirdi, delirdi, delirdi ve öldü. Daha ötesi yok!

Que Sera Sera



Uyu Adnan Uyu



Nihal’in niyeti bozduğu anlar



‘’Daha Bitmedi’’



Çıkmaz canım boşuna uğraşma



"Bihter Ziyagil neden muhteşem?" sorusunun bütün cevapları (yalnız kaldığında yüzündeki acıya dikkat)



‘’Ne kadar bencil olduğunu unutmuşum’’ (Sonunda içi acımayan bizden değildir)

Bihter Ziyagil tüm zamanların en önemli karakteriydi. İçinde bulunduğumuz zamanın ötesinde yaşayan, hissettikleri yüzünden günahkar ilan edilmiş bir ikondu. Ne takoz Nihal, ne sığ Adnan ne de hain Behlül ve diğer çiğlik zerrelerinin hiçbirisi Bihter’in tırnağı bile olamazdı. Bu yüzden zavallı Bihter’imi el birliğiyle ölüme sürüklediler. Ayrık otunu temizler gibi biçtiler onu. Sadece karakter olarak değil stil olarak da tam bir ikondu Bihter. Üzerine çuval giyse mükemmel duruyordu. Gözlerinden çıkan alevlerle, sinirlendiğinde dudağının tek çizgi olmasıyla, dalıp dalıp gitmeleriyle, ilk sene-i devriyesinde Ziyagil Yalısı’nın önünde lokma dağıtılmasıyla, ünlü isimlerin katıldığı Onur Haftası'na kendi ismiyle katılan tek dizi karakteri olmasıyla ve aşkıyla bize acı çekmeyi öğreten Bihter Ziyagil unutulmazdır, unutulmaz kalacaktır. Onun özlemiyle artık ne izlersek izleyelim, baş karakterimiz hep o olacaktır.

Ve aşktan ölünen an