Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Ekrandaki zenginler, zenginlerimiz

Günün birinde zengin olmayı, parayla ilgili tüm dertlerin sona ermesini mi istiyorsunuz? Haklısınız. İstemeyen mi var? Milyonlarca insan zenginlik hayalleri kuruyor ama aralarında çok azı bunu başarabiliyor. Neden? Yeteri kadar akıllı, şanslı olmadıkları mı için? Hayır. Zenginlik bir zihniyet meselesi çünkü.

İşte biz de sizlerden hiçbir yardımı esirgemedik, yerli dizilerimize göre, zenginliğin ekranda nasıl temsil edildiğine yönelik bir rehber hazırladık. Televizyonda kontrol tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi zenginin elinde. Geride kalan sıradan insanlar ise, onların nasıl giyindiğini, aşık olduğunu, çocuklarını, entrika çevirdiklerini ve ne denli berbat olduğunu izliyor. Ola ki zengin olmak gibi bir hayaliniz varsa, söyleyeceklerimize kulak kabartın.

Diziler sosyete için bir gelir kapısı. Örneğin,  Paramparça, Ebru Mengenecioğlu’na ait Edip Efendi Yalısı’nda çekiliyor.

Bir kere öyle rahat ediyorum diye kendinizi dizi çıkmış eşofmanla hayal etmekten vazgeçin. Sabahın köründe bile olsa, yapılı saçlar, tam takım kıyafet ve topuklu ayakkabılarla dolaşılacak. Evde terlik giymek yok. Fakirler evde çorapla, terlikle gezer. Örnek mi istiyorsunuz? Paramparça’da Gülseren’in (Nurgül Yeşilçay) eviyle, Dilara’nın (Ebru Özkan)evine bakın mesela.

Yatak çarşafları koyu renk ve saten olacak. Zengin kadınların geniş bir gecelik sabahlık koleksiyonu vardır. Bunlar da satendir. Evleri iyi ısıtıldığı için kış ortasında bunları giyince üşümezler.  Gençlerin odasına gelince, Çilek genç odasını fakirler alır elbette. Zengin evlerde çocukların yaşı 16 olsa bile ille çift kişilik yatakları olur. Çocukların adı Kılsu, Yünsu gibi bir şey olur.

Şamdanlar, kadehler, sırt dekolteli elbiseler tamamdır inşallah? IKEA mumlarla bizi kandırmaya kalkmayın lütfen.

Kahvaltı sofrasında muhakkak portakal suyu olacak. Çaylar, fincanda içilecek. Öyle ince belli çay bardağını falan unutun. Sabahları elbette ev halkı işyerine değil holdinge gider. Ya da çiftlikte yaşıyor olabilirler.

Masayı terk etmek zengin sofralarında sıklıkla görülen bir davranıştır. Bir kere, zenginler sessizdir. Yemek yerken çok konuşmazlar, çünkü mesafelilerdir. Birisi diğerine laf soktuğu zaman hiç tahammül edemezler, diğeri hemen masadan kalkar gider.  Kördüğüm’de Ali Nejat (İbrahim Çelikkol), hiç beybabam da fularını takmış karşımda oturuyor ne güzel ailecek kahvaltı ediyoruz demiyor mesela. Lank diye masadan kalkıyor. Zenginler, zaten çok yemek yemezler. Yani göbekli zengin diye bir şey de olmaz. O kiloları hemen verin.

Sessizlikten bahsederken, zenginler çoğu zaman küçük sesleriyle konuşur. O yüzden siz de hep içinizden konuşun.

1 2 3
Defne Akman
27/01/2016 14:30
YORUMLAR




DİĞER HABERLER