Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
Kadınların İçindeki Projeciyi Açığa Çıkaran Erkek: Don Draper

Sylvia ile ilişkisi Draper’ın aşk patterninin artık çalışmaz hale geldiğini gösterdi.

Bana göre hele kadını kör parmağım gözüne bir tür “itaatkar” role iterek “Fifty Shades of Draper”ı oynadığı otel sahnesiyle en sinir bozucu ilişki deseni de burada görülür. Alfa malfa ama Don bundan iyidir yani, genelde. Don’un metresleriyle ilişkisinde altı çizilmesi gereken bir önemli nokta, aradığının sadece seks aracılığıyla ego tatmini olmamasıdır. Don, ona aşık olacak kadın arar ve genelde başını 45 derece bile çevirmesine gerek kalmadan da, bulur. Kadınlar da onu buluyor tabii, zaten bulunmayacak gibi değil. Her aşkı baştan bitmeye mahkumdur. Onunki gibi bir geçmişin bir erkeğin ruhunu ne hale getireceğini bir düşünün. Bu adamın bir kadına gerçek anlamda güvenme ya da onu sevme ihtimali var mı? Aslında doğru soru şu: Bu adamın kendini sevme ihtimali var mı ki, hayatına giren kadınları sevebilsin? Temelde tabii ki sevdiği çocuklarıyla bile ortalama, istikrarlı bir ilişkiyi sürdüremiyor. Betty’nin sezonlar sonra, nihayet vardığı şu nokta Don’la ilgili edilip edilebilecek en özlü sözlerden biriydi: (Megan’ı kastederek) ” Zavallı kız… Seni sevmenin seni elde etmek için en kötü yol olduğunu bilmiyor…”

Bu “arıza adamın”, her daim biz kadınlara çekici gelen “yaralı prens”in problemi bu: Adam kendini sevmiyor. Kendinden can havliyle kaçarken arada soluklanmak için sığındığı limanlarsa ona yuva olmak için çaresizce çırpınıyor. Kadınlardaki “ama benimle farklı olur, ben onu iyi ederim” inancında “erkekler dünyayı yönetir, kadınlarsa erkekleri” gibi toplumsal cinsiyet rolleri kaynaklı gaz vermelerin payı büyük. Erkeklere alan olarak koca dünyayı, kadınlara ise hayatındaki erkeği bırakınca projecilik kaçınılmaz oluyor. Ki maalesef aşık olunan erkekle de bitmiyor bu, çocuklarla devam ediyor. O çocuklar büyüyüp başkalarına aşık oluyor, sonra başka çocukları yetiştiriyor… Kısır bir projeler döngüsü… Kendi adıma insanın kurup sonuca ulaştırabileceği tek projenin kendisiyle alakalı olabileceğine inanıyorum. Kendimizde sevmediğimiz ufak, ufacık bir şeyi değiştirmenin bile nasıl aylar süren sistemli bir çaba gerektirdiğini bir düşünün. Tabii yeri gelince insan insanın yarasını sarar ama başka bir insanı toptan yönetmeye, değiştirmeye, yeniden kurgulamaya çalışmak dünyayı yönetmekten daha zor olabilir. Kendi kapımızı süpürelim. Herkes kendi sıkıntılarıyla yüzleşip kendini yönetmeye çalışırsa dünya daha mutlu bir yer olur.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
Zehra Çelenk
27/01/2014 15:55
ETİKETLER : ekranella , zehra çelenk
YORUMLAR




DİĞER HABERLER