Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Ne kadar, nereye kadar?
Sezon: 1 Bölüm: 32

Kızdığım nokta Doruk’un Elif’in bir yansıması olarak görünmesi değil. Bu olacaktı zaten, madem Ali dinlemedi Selin’i, madem Ali doğum gününde paramparça bıraktı kızı, biraz yaralanmak, biraz sorgulanmak, biraz yanmak illa ki Ali’nin payına da düşmeliydi. Kesinlikle buna kızmadım. Onca duyguyla, içimize işleyen, günlük hayatımızın bir parçası haline gelen repliklerle buraya kadar bir şekilde bir yol tutturmuş AlSel’in, Selin’inin bu hale getirilmesine kızdım. Evet Ali’de “Belki de benim kadar sevmedi, bilmiyorum!” dedi ancak gözleri bağırıyordu, “Biliyorum çok sevdi,” diye, Ali söyledikten sonra pişman oldu. Selin o tokat için özür bile dilemedi. Özgürlüğüne düşkün bir yay burcu olarak söyleyebilirim ki, kısıtlanmak, bir döngü içinde yaşamaya mecbur bırakılmak, her gittiğin yerde ensede bir nefes hissetmek, olacak iş değil, deliririm. Ancak Ali bunu yapmadı ki, Ali içi içini yese de tamam dedi, bekledi, iyi niyeti suistimal ediliyormuş gibi hissettiği an gitti. Bizim Mavi, iki bölümdür sözleriyle ağır yürüyor ve o tokadı bence hak etti. Ama sonrasında gelen barışma sahnesinde, Selin de özür dileyemez miydi? Sonuç itibariyle Ali’ye öyle konuşma hakkının verilmediği gibi, Selin’e de tokat atma hakkı verilmedi. Hadi tokadı geçiyorum, arabanın önünde söylenenler? “Bu sevgi değil, psikopatça bir hal almaya başladı!” diyor Selin. Bunu, bir kibrit kutusunun üstünde gördüğü isimden yola çıkarak, Elif’i bütün okul önünde rezil eden kız söylüyor öyle mi? Nerede duygu? Nerede tutku? Nerede gerçek sevgi? Nerede mora batmış  bir Selin ve bir Ali? Ali otel odasındaki konuşmasında açık ve net biçimde dile getirmedi mi nedenini, niçinini? Hala daha bu çiftin üzerine buradan yürümek hangi sebepten?

1 2 3 4 5 6
Buse Savaş
26/01/2016 14:07
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR