Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZEL
EKRANELLA 2013 YABANCI DİZİ ÖDÜLLERİ
 
 
YELCHİN'İN SEÇTİKLERİ



En yaralı karakter: Don Draper (Mad Men)

Don Draper yapbozunun kara çukurlar gibi duran eksik parçaları birer birer tamamlanıyor. O kendini sorguladıkça biz de onu tanıyoruz. Draper, çok kalın bir kartondan imal edilmiş bir karakter olmaktan çıktı, ete kemiğe büründü. Haliyle yara izleri, çürükleri görünür oldu. Yedinci sezonda Draper’ı ‘iyileştirmek isteyen’ çok kadın çıkacağından eminim. Dizide karakter olarak da, odalarda izleyici olarak da.

 
En sağlam kadın karakterler: Borgen’in kadınları



Ülke hangisi olursa olsun farketmez, erkeklerin egemenliğindeki alanlarda, politika, basın ve iş dünyasında, erkekleşmeden var olan kadınlar. Dünyayı idare eden, kocalarını idare edemeyen kadınlar. İçkiye yenik düşen, her şeyini kaybeden, başka bir kadının desteğiyle yeniden başlayan kadınlar. Bütün gün iktidarını çatır çatır koruduktan sonra akşam çocuklarının uyuduğu sessiz evine gelip, kendi işini kendi yapan, hafif etine dolgun kadınlar. (Bir de eklemeden geçemeyeceğim, ikinci sezonda Başbakan Birgitte Nyborg’un şöförüyle bir one night stand’i oldu. Bu sahne bir Amerikan dizisinde olsa muhtemelen o şöför öldürülürdü. Burada adama parasını verip, bir güzel tembihlediler ve selametle gönderdiler. Nordic cool’luğu da başka bir şey, canım.)

 
En merak edilen ilişki: Will ve Alicia (The Good Wife)



Trafikte bir yöne doğru giderken birdenbire U dönüşü yapıp ters yöne dalan bir TIR’a benzedi bu sezon The Good Wife. (Bir hikayeyi böyle değiştirmek ne kadar zevklidir kimbilir? Yazarların odasında çay servisi yapsaydım da neler konuştuklarını duysaydım istemiştim.) Fakat bunca değişen şeye karşılık, Alicia ve Will arasındaki cinsel çekim yerinde duruyor maşallah. Yiğit Karaahmet de yazmıştı ya, “sevişirken kendinden geçtiği laz burunlu Will” diye, o kadar kolay değil bu çekime sırt çevirmek. Fakat aslan yara aldı, bakalım ne olacak?

 
Dünyanın bütün günahlarını saklayan ev: What Remains
 


O ufacık evde, iki göz odalı ‘daire’lerde yaşayan bir dünya dolusu insan. Hepsinin ayrı bir günahı, hepsinin ayrı bir mahkumiyeti var. Bir aradayken ne güzel eğleniyorlar, ortam süper, arkadaşlık şahane, komşular on numara. Ama en üst katta iki yıldır çürümekte olan bir ceset var. Aralarından birinin. İşte ortam bu kadar süper, arkadaşlık bu kadar şahane. Zehra Çelenk’in yazdığı gibi “kent hayatının getirdiği yalnızlığa dair, görüp görebileceğiniz en çarpıcı ve ürkütücü dizilerden biri.”

 
Dünyanın bütün günahlarını saklayan kasaba: Broadchurch



Dışarıdan bakınca şahane bir kasaba, git yerleş, kafanı dinle ömrün uzasın. Hatta böyle düşünüp gelen bile var. Herkes eş, herkes dost. Ama ne zaman küçük bir oğlanın cesedi bulunuyor, o zaman kasaba soğan gibi kat kat soyulmaya başlıyor. Herkesin hikayesi bir bir dökülüyor. Benim için, tıpkı What Remains gibi ‘kim yaptı?’ sorusunun cevabından çok daha fazlasını içeriyordu.


Birbirine benzeyen mutlu ailelerle değil, mutsuz ailelerin her birinin kendine özgü mutsuzluklarıyla ilgilenerek geçti yine bir sene. İyi seneler herkese.
1 2 3 4 5 6 7 8 9
Ekranella
30/04/2014 14:50
YORUMLAR




DİĞER HABERLER