Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Oyun bitti mi?
Sezon: 1 Bölüm: 36

*Sude konusunda öyle çemkiresim var ki. Defne'ye ilk verdiği tepkide haklılık paylarını görüyorum siz de bana kızmayın lütfen. Çünkü gerçekten de herkes "entrikacısın" etiketini yapıştırdı Sude'ye. (Haklılardı evet.) Ama kim yapıştırdı? Necmi, Sinan, en çok da Ömer. Peki neyle karşılaştı bu kız? Ömer'le birlikte kendisine "oyunbaz" diyenlerin, Ömer'e kurdukları oyunla.

Sude, Sinan Defne'ye aşık diye Defne'ye kötü bir oyun oynadı, kızdık. En çok ben kızdım. Sonra ne oldu? Kuzeni Ömer, Defne'ye yaşattığının aynısını Sude'ye yaşatarak, Sude ve Sinan'ın ayrılmasına sebep oldu. Ömer haklı olarak Defne'yi korudu Sude'ye karşı, açıkça üstelik. Şimdi Sude, Defne'nin kendisince gördüğü gerçek yüzünü Ömer'e göstermek istemekte kendince bence haklıydı. Ama gösteremedi, herkesce susturuldu o gün Ömer'in evinde.

Ama sonra ne oldu? Ömer'den intikam almak isteyen Sude diyelim ki, Defne'nin gitmesini bu sebeple istiyor, Tranba'yla ortak olan Cherrie mevzusunu Defne'nin bilmemesine neden bu kadar çok sevindi? Ayrıca Sude ne zaman öğrendi bu ortaklığı, arabada öğrendiyse nasıl hiç şaşırmadı? Ben anlayamıyorum. Sude ne zaman, "Ömer senin gibi sıkıcı bir insana nasıl katlanıyor anlamıyorum," diyeceği biri haline geldi Defne karşısında? Zira, Sude'nin tüm yanlışlarına rağmen Sude'nin yanında yalnızca Defne durmadı mı? Bu kız Eymen'le birazcık da olsa yumuşamadı mı ayrıca? Silahların olmadığı, masallar diyarı tadındaki Kiralık Aşk'ın kötü karakterleri fazlaca artmadı mı? "Herkes mi kötü ya, herkes mi?" diye soran Ömer İplikçi'nin karşısında fazlaca mahçubum şu an.

*Ben Neriman'ı inanılmaz derecede çok seviyorum; bence bunun Nergis Kumbasar'ın oyunculuğuyla çok alakası var. Bazı şeyleri içselleştirip, üzerine yazılar yazarken, herkesin haklılık paylarını değerlendirirken kafamda hep Ömer'in yengesine, artılar yazma isteği vardı içimde. Necmi'yi sevip sevmediğini anlayamadığım bu kadın, ayrılık anlarında beni gözyaşlarına boğup bana cevabını verdiği sorularım için takdirimi kazanmıştı, ne kadar kızsam da. Ama 30. bölüm'de, "işte bu" diyerek, daha çok gözyaşıyla izlemiştim, Ömer-Neriman sahnelerini. Peki ya şimdi?

Neriman bugün karşımda, hiç olmadığı kadar acımasız, hiç olmadığı kadar katı ve ben Neriman'ı gerçekten anlamıyorum. Aklımda susmak bilmeyen tek soru var bu kısımda, "Neden?" Defne'yi sevmemesini, Ömer'e uygun görmemesini anlayabilirim ama Ömer'in Defne'ye olan sevgisini anlamaya çalışmayacak kadar katı olamaz diye düşünmem de, benim iyiliğimden sanırım. Neriman aynısını Sude'ye de yaptığında, Sude'nin hislerine inanmadığını düşünmek istemiştim çünkü. Peki Hulusi Bey Dede'yi törpülerken, gerçekleri geç de olsa fark ettirirken, Neriman'dan bir Hulusi yansıması yaratmak iyi midir? Bence değildir. Çünkü ağlayan birine dayanamadığını söyleyen Neriman'ın, Defne'nin gözyaşları karşısında bu kadar etkisiz kalmasını içim almıyor. Almamakla beraber, "İz'i de sevmişti," cümlesi mideme ağrılar sokuyor.

Ömer'i "doğurmadığım oğlumsun" diyecek kadar çok seven kadının hikayesinin gittiği yer hoşuma gitmiyor. Çünkü o Neriman İplikçi. Sevdiklerini koruyan, sevmediklerine karşı son derece katı olabilecek, hayatı komik entrikalarla yaşayan, her şeyden önce bir anne. Öyleydi ya da. Bu keskin virajları, bu kadar büyük değişimleri, kabul edemiyorum. Ömer'in kendisine güvenmemesinden bu kadar kolay bahsetmeleri, "zeytinim" diye seven Neriman Yenge'lere yakıştıramıyorum.

*Bazen konuşmaktır sizi yakan, bazen de konuşmamak. Golf oynayıp, kızlarla gönül eğlendiren Necmi Amca bile Ömer'le daha fazla ilgileniyordu, "Ömer benim canım, sen benim canımı yaktın," diye 30 senelik karısından vazgeçecek kadar Ömer'i çok seviyordu bu Necmi Amca. Şimdi ortada yok, resmen yok. Ve ortada olmayarak sevilesi tüm yanlarını kaybediyor benim için.

Sinan'a yaptığı abiliği Ömer'e yapsaydı diyorum, bugün bambaşka yerlerde değil miydik?  Ömer'in "Tarafsızlık, bazen omurgasızlıktır," sözleri geliyor aklıma, aklımı kaçıracak gibi oluyorum. Neriman'ın düğmesi, kumandası, ya da ne derseniz ben zayıf noktası diyeceğim, kendisiyken adam gidip mışıl mışıl yatağında uyuyor. Ömer en çok amcasını affetmesin, zira Sude'nin gördüğü Ömer'ci Necmi'yi ben artık göremiyorum. Necmi İplikçi kayboldu Defne'ciğim, Ömer İplikçi değil.

1 2 3 4 5 6 7
Dilara Pamuk
06/03/2016 16:02
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR